Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar

Tuvalet Adapları Nelerdir Büyük veya küçük abdest bozmada aşağıdaki hususlara dikkat etmek menduptur. 1. Üzerinde Allah’ın (c.c) ismi, azîz, kerim, Muhammed, Ahmed (s.a.v) gibi büyük isimler yazılı iken veya bir naylona muhafazaya sarılı olmayan nusha, Esma vefkleri, Dua vs. tuvalete girilmemeli, bunları dışarıda uygun bir yere bırakmalıdır. Özellikle günümüzde gerek bu yazılı kolyeler gerek yüzükler çoğalmıştır. Bunlar çıkarılmadan veya naylon, bez, deri vs. ile muhafazaya alınmadan Tuvalete girmek caiz değildir.  Nitekim Hz. Peygamber, (s.a.v) helâya girdiği zaman yüzüğünü bırakıyordu. Çünkü O’nun yüzüğünde “Muhammed […]

Haydarı Kerrar Son Eserleri

Namazların 12 Farzı ve batın manası Bizler şeriatın emirlerine ibadetlere bakınca aslında şekilden ziyade manası ağır basmaktadır. Takva eğitim sırrı da kulda, bu manaya yönelmekten geçmektedir. İbadetleri sadece zahir manalarından ele alanlar onun ruhi hakikatını göremeyenler kendilerine yazık ederler. Manasız bir madde düşünülemez. İbadetlerin hiç birinin içi boş ve manasız değildir. islamda emirlerin, ibadetlerin manasına da temas etmekle biz yapılan ibadeti daha şuurlu ve idrakli yapmaya sevk eder ümidiyle namazların farzlarının birkaç Batıni yanlarını kısaca izah edeceğiz. Tabi fıkhi izahını da verdikten sonra. […]

Esma-ül Hüsna’dan Kulun Ahlaki Nasibi Güzel ahlaka ulaşmada hiç şüphesiz Rabbimizin güzel isimlerinin tecellilerinden kişinin nasibi vardır. Rabbimizin Efendimizin (s.a.v) ahlakını anlattığı bir ayette kendi isimleriyle onu taltif etmiş ve bu ince noktaya temas etmiştir. Ayette:  Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok (rauf) şefkatli ve (rahim)merhametlidir. (Tövbe 128) Buyurarak Efendimizin (s.a.v) Rabbimizin esmalarının tecellileriyle ve kuranın bereketiyle ahlaki güzelliğe ulaştığına ince bir vurgu yapmıştır. İşte […]

Mektubatı Rabbani İmanın 6 Şartı İkiyüzaltmışaltıncı mektûbu, üstâdı Muhammed Bâkî-billah “kuddise sirruh” hazretlerinin iki oğlu, hâce Ubeydüllah ve hâce Abdüllaha yazmışdır. İlhâm ve firâset yolu ile, mubârek kalbine doğan, (İlm-i kelâm) akîde ya’nî i’tikâdından ba’zısını bildirmekdedir. Kitâblardan alarak ve akl ve düşünce ile bularak yazmadığı hâlde hepsi, Ehl-i sünnet vel-cemâ’at âlimlerinin sözlerine uygundur. Allahü teâlâ, ömr sarf ederek, istirâhatlerini fedâ ederek, durmadan çalışan o âlimleri, en üstün iyiliklerle mükâfatlandırsın! İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî şeyh Ahmed-i Fârûkî Serhendî “kuddise sirruh”, dahâ ilm deryâsına […]

Ehli Sünnet Anlamı ve Mahiyeti Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünnetine ve ashâbının (r.a) yoluna bağlı olan ve onların izlediği dini yol ve metodu benimseyenler. Kitap ve Sünnet üzerinde ittifak etmiş, ihtilâf ve tefrikadan sakınmış, dinde münakaşaya sebep olan hususlarda aklı değil, Kitap ve Sünneti kaynak alan, nasları esas kabul eden topluluk. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünnetine tâbı olanlara ehl-i sünnet; onun sahâbîlerini âdil kabul ederek onların din hususundaki metodunu takip edenlere de ehl-i cemaat ikisine birlikte “ehl-i sünnet ve’l-cemaat” denilmiştir. “Ehl-i sünnet ve’l-cemaat” tabiri ile […]

Efendimizin (s.a.v) Tabir Ettiği Rüyalar Rüyanın tanımı ve nefs makamlarında görülen rüya örnekleri Rüyayı Sadıka Doğru ve görüldüğü gibi çıkan rüya. Buna “rüyâ-ı sâliha” da denir. Bunun zıddı, Kur’ân tabiriyle “edğasü ahlam-karışık düş”dür. İnsan yaratılışı itibariyle, uyurken uyanıkmış gibi bazı olaylar yaşar. Bunlar ya gündüzleyin uyanık olduğu sırada etkisinde kaldığı hususlar olabilir veya bir hikmete dayalı olarak görülen rüyalardır. Bunlar gerek sadık rüya olsun gerek edğas olsun bu iki çeşit rüya hakkında bilgi vermektedir: “Allah Teâlâ, insanların Levh-i Mahfuz’daki durumlarını bilen bir grup […]

Her türlü Maddi darlık ve Sıkıntı için Her türlü maddi darlıklarda sıkıntılarda, borçlu durumlarda, maişet sıkıntılarında bu aşağıdaki ayetler 7 gün boyunca her gün 41 defa okunursa biiznillah bütün sıkıntıları dağılır.Allahu alem bissavab بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اِنَّ رَبّٖى لَطٖيفٌ لِمَا يَشَاءُ اِنَّهُ هُوَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ لَا تُدْرِكُهُ الْاَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الْاَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطٖيفُ الْخَبٖيرُ فَاطِرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ اَنْتَ وَلِيّٖ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ تَوَفَّنٖى مُسْلِمًا وَاَلْحِقْنٖى بِالصَّالِحٖينَ اللّٰهُمَّ فَاطِرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ اَنْتَ ذِى الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا […]

Mührü Süleyman ve Efendimiz (s.a.v) Kur’ân-ı Kerimin Süleyman Aleyhisselâm Hakkındaki Açıklaması Bismillahirrahmanirrahim “Süleyman’a da, rüzgârı, (Müsahhar kıldık)ki, sabahı bir aylık yol), akşamı, bir ay(lık yol)du. Erimiş bakır mâdenini, ona, sel gibi akıttık. Onun önünde -Rabbinin izniyle- iş gören bazı cinler de, vardı. İçlerinden, kim bizim emrimizden ayrılıp saparsa, ona, çılgın azabdan tattınrdık. O, kalelerden, heykellerden, büyük havuzlar gibi çanaklardan, sabit sabit ka­zanlardan, ne dilerse, kendisine yaparlardı. Ey Dâvûd Hanedanı! Siz, (Allah’a) şükür için çalıştınız! Kullarımdan (hakkıyle) şükreden, azdır. (Sebe 12-13) “Andolsunki: biz, Dâvûd’a […]

Efendimizin (s.a.v) Hızıra (a.s) Öğrettiği Dua Efendimiz Sallahu Aleyhi ve selemin Hızıra (a.s) öğrettiği ve Hızırın (a.s) da Velilere öğrettiği dua budur Rivayete göre Kabisa b. Muharik (ra) Allah Resulü’ne (sav) şöy­le demişti: “Bana, Allah’ın kendileriyle bana fayda sağlayacağı ke­limeler öğret. Bunları kısa tut, çünkü artık yaşım ilerledi ve bir za­manlar yaptığım şeyleri yapamaz oldum. Allah Resulü (sav) buyur­du ki: Dünyan içinse, abah namazını kıldıktan sonra üç defa Süb-hanallahi ve bihamdih, Sübhanallahilazim ve bihamdih vela kuv­vete illa billah kelimelerini zikret. Bunları söylediğin zaman, […]

Efendimiz (s.a.v) Aslında bütün İnsanlığa Nebiydi Hani biz peygamberlerden sağlam söz almıştık. Senden, Nûh’tan, İbrahim, Mûsâ ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz, onlardan sapa sağlam bir söz almıştık. (Ahzab 7) Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle […]