Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar

Abher Namazı ve Dinde Hükmü Abher veya Abhür namazı, Abher kelimesi Nergis, Yasemin gibi kokulara denir. Bu namazı Ahber veya Ahbar olarak verilmesi yanlıştır: Haberler. Haberin çokluk şekli. Manasındadır. Nette bu namazı hem ismini yanlış vermelerinden dolayı, hemde bu namaz hakkında fıkhi bazı izahları yapmak için konuyu açıyorum.Zaten bu namaz Sufi Zade Seyit Hulusi Mecmaul-Adab eserinde de abher olarak belirtilmiştir bilmiyorum bu eser çevrildiğinde hataen sanırım Ahber namazı şeklinde verilmiş olsa gerekki her yerde bu isimle verilmiştir. Orijinal metninde abher diye geçer. Fıkhi […]

Haydarı Kerrar Son Eserleri

Temessül Nedir Melekler, Şeytan ve Cinlerin Temessülle ilişkileri Bismillahirrahmanirrahim Temessül: yansıma, görünme, bir varlığın kendi vucudunun aslını koruyarak başka bir şekilde ortaya çıkması görünmesi demektir. Baştan söyleyelim ki temessül, Tenasuh değildir tenasuh bilindiği üzere Hindulardan çıkmış bir inanıştır ki ölen insanların ruhunun bir hayvan ya da bir insan bedenine girmesi inancını dile getirir. Türkçe’de ruh göçü denilir. Batı dillerinde bunun karşılığı, “Reincarnation ve Tranmigratıon” dur. Tenasuhe inananlara da “Tenasuhiyye” denilir. Hulul prensibine dayanan bir inanıştır ki batıldır küfürdür. Bu iki kavramı bir birinden […]

Keşif Erbabının Bazı keşiflerde ki hatalarına Dalalet eden Hadis Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bir sabah Bilâl’i çağırdı ve: “Ey Bilâl! Cennete girmekte benim önüme nasıl geçtin? Cennete her ne zaman girsem senin (Ayak) sesini duydum. Bilâl dedi ki: “Ey Allah’ın Rasûlü ne zaman ezan okudumsa mutlaka iki rekat namaz kıldım ve ne zaman abdestim bozulduysa hemen abdest aldım ve Allah için bu iki rekat namazı hiç bırakmadım.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “İşte bu iki şeyden dolayı Cennete benden önce […]

İMAM-I RABBANİ HAZRETLERİ VE SEYRİ SÜLÜK Üstün namı şöyledir: Maden-i ekarim’is-selefi vel-halef haiz’ül-mehamidi vel-mekârimi veş-şeref el âlim’ür-rabbani vel-kâmilüs-semadanî dürretü iklil’il-evliyail-müntahabin ve gurret-i cebin’il-asfiyail-garril-muhaccelin ellezi teşerrefe hazel-asri bivücudihi vebteseme sağr’üd-dehri biefdalihi ve cudihi el-mürşid’ül-kâmilül-mükemmel vel-münkız’ül-muhavvif’ül-müenımil daiy’ül-halkı hil-Hakkı il’el-Hakk ve hüvel-kutb’ül-evhad vel-alem’ül-müferred’ül-emced el-mahbub’üs-sübhanî vel-imam’ür-rabbani müceddid’ül-elf’is-sani seyyidüna ve mevlâna eş-şeyh Ahmed el-Ömerî el-Faruki neseben, el-hanifi meşreben, el hanefî mezheben, en-nakşibendî tarikaten, es-serhendî mevliden. * * * İmam-ı Rabbani Hz. nin bu üstün namını dilimize şöyle çevirebiliriz: Geçmişte yaşayan; onlar göçünce yerlerini dolduran, en keremli zatlara kaynak, […]

EVLİYA MAKAMLARI بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ الحمد لله رب العالمين والصلاة والسلام على رسولنا محمد وعلى اله وصحبه وسلم اجمعين MUKADDİME Hamd, âlemlerin Rabb’ı olan Allah Teâlâ’yadır. Salât ve selâm Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz Mu­hammed’e ve bütün âline olsun. Bu kitabın müellifi Muhammed b. Hamza (Allah Teâlâ kabrini nûr etsin) der: Bir gün oturmuş ilimle meşgul bulunuyordum, Birden gözlerime uyku geldi. Üzülerek dedim: İlâhi, bu gaflet nedir ki benim gözleri­mi aldı? Bu sözün ardından da gözlerimden yaşlar boşandı. Ve bu arada […]

DEFİNENİN İSLAMDA HÜKMÜ NEDİR Günümüzde en çok sorulan sorulardan biride define meselesidir faydalı olur ümidiyle konuyu paylaşıyorum definenin anlamı çeşitleri islamda yeri ve hükümleri ile ilgili cevaplar. DEFİNE: Yere gömülmüş değerli mallar. Define, hazine veya rikaz denilen konuda alimlerin farklı görüşleri vardır. Hanefilere göre, hem madenler, hem de eski devirlerde yer altına gömülen her türlü kıymetli eşya “Rikaz” kapsamındadır. Diğer üç mezhebe göre, madenler“Rikaz” kapsamında değildir. – Altın-gümüş gibi defineler beş parçaya bölünür. Bunlardan beşte biri, devlet alır. Şafiilere göre bunu zekat olarak dağıtılması […]

İSLAMIN  İNANÇ  TEMELLERİ Başlangıç ve her şeyin evveli nihayetsiz her şeyin sonu, Kadim, Kerim, fazilet ve cömertlik sahibi varlığı kendinden,  alemlerin yegane gerçek hükümdarı,  Rabbi olan Allah’a Hamd ve senalar olsun. Kıyamete dek salat ve selam rahmet Nebisi, Ümmetin şefaatçisi,  halkın aynasında Hakkın kainattaki tecellilerinin en mükemmeli olan Peygamberimiz, Seyyidimiz, Rehberimiz  Hz. Muhammed Mustafa’ya  (s.a.v ) Onun pak, temiz,  şerefli Alinin ve Güzide  Ashabının, Salihlerin ve onlara uyanlara olsun.amin Allah’a Hamd Rasulüne salat ve selam dan sonra bil ki  Rablerin Rabbi  ve Alemlerin […]

Alem-i Misâlin Mahiyeti Varlık Âleminde Maddî Olmayan Bir Alem Daha Vardır: Bu alem hakkında Şah veliyullah (Huccetullahul-Baliğa) adlı eserin diyor ki Bil ki: Pek çok hadîs, varlık âleminde maddî olmayan bir baş­ka âlemin daha var olduğunu göstermektedir. Bu âlemde, mana­lar, kendilerine uygun bir suretle tecessüm etmekte ve eşya henüz yeryüzünde tahakkuk etmeden önce burada bir tür gerçekleşmek­tedir. Meydana geldiği zaman o mana orada nasıl idiyse, maddî varlık âleminde de aynen öyle olmaktadır. Halka göre bir cismi bu­lunmayan şeylerden birçoğu (buradan) intikal eder ve […]

Ferasetten Bahseden Hadis ve Ayet Ebu Said’den (r.a) Rasalullah (s.a.v) şöyle buyurdu: müminin ferasetinden sakının çünkü o baktığında Allahın nuruyla bakar (Tirmizi 3127) Hadisten çıkan netice: Ferasettir. Feraset kalbin saf olması durumu olup devamlı Allahı (c.c) zikretmek ve Takva ile elde edilir. Böyle bir mümin çoğu zaman olayların hakikatını idrak eder ki buna da feraset denilir. Feraset keşfin bir şubesidir. Hadis açıkça buna dalalet eder. Kuranı kerimde de müminin bu vasfı şu ayette anlatılır. Esteizu billah: İnne fi zalike le ayatil lil mutevessimîn […]

Tekasür Suresinin Havassı Bu mübarek sûre “El-Kevser” sûresinden sonra Mekke-i Mükerreme’de nazil olmuştur. Kur’an-ı Kerîm’in yüzikinci suresi, sekiz ayet, otuzaltı kelime ve yüzelliki harften ibarettir, fasılası ra, mim ve nun harfleridir.. “Tekâsür”den, yâni: Çokluk kuruntusundan haber verdiği için kendisine bu tekâsür adı verilmiştir. Bundan evvelki “El-Kâria” sûresinde kıyametin dehşetli vasıfları ve sâlih kullar ile isyankâr kimselerin akıbetleri bildirilmişti. Bu sûrede de insanların nihayet âhirete gidip cehennemi görecekleri ve birer suale tâbi olacakları bildirildiği için bu iki sûre arasında büyük bir münâsebet vardır. Surenin […]