Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
7 yıl önce root1 root1 tarafından yazıldı, 1.810 kez okundu ve hakkında 4 yorum yapıldı.

Hayat tabakaları astroloji ittihadı islam sohbet yazıya dökülmüş halleri

Hocamıza sorduğumuz bazı sorular ve cevapları

Hayat tabakaları 5 tanedir:

Evet, 5 adet hayat tabakası vardır. Bizlerin yaşadığı hayat tabakası , kabir ehlinin hayat tabakası, şehitlerin hayat tabakası şehitler öldüğünü bilmezler. buradaki şehit gerçek manadaki şehitlerdir.kuranda övülmüş şehitler asıl şehitlere özgü hayat tabakası orasıdır. onlar orda haydırlar diridirler hayatlarına devam ederler. İşte hz Hamza r.a öldüğünü bilmemesi, şehit olduğunu hala bilmemesi, hala savaş yapmasının sebebi budur.hala savaşlara katılır.mesela bedir şehitleri gibi.gerçek şehadete ermiş olanların özelliğidir bu. yani orası ayrı bir hayat makamıdır.kabir hayatı  değdiğimiz berzah  hayatı içersinde kabir ehlinin her biri ya azapla muhatap ya lütufla muhataptır.hadiste ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya cehennem çukurlarından bir çukurdur diyiliyor.ama berzah alemi içersinde kabirin halinin oradakilerin hayatlarının haricinde berzah alemi içinde birde şehitlerin  ayrıca hayat makamı vardır.hayat tabakası vardır ora sadece onlara özgüdür.bunların haricinde mesela hz isa ve idrisin as mın hayat makamı vardır.hayat merhalelerinden birinde de o vardır. işte hz hızır ve İlyas  hayat makamlarından birinde de onlar vardır. Hz hızır ve İlyas aynı hayat makamındadır. Hz isa as oda ayrı bir hayat yaşıyor.hayat tabakası olduğundan dolayı oraya sende götürülsen sende yaşıyorsun. Anlatabildim mi orası ayrı bir hayat tabakası. aynı şu dünyada yaşadığımız gibi hayat tabakası yani.

 

Üç boyuttan fazla boyut vardır:

Kainatta yedi boyut vardır.bilim bugün maddenin 3 boyutunu keşfetmiş durumdadır. 3 boyutlu görseller  flimler falan neden  madde 3 boyutludur dedikleri için.4. boyutundan şüpheleniyor bilim araştırmalar yapıyorlar. oysa biz yıllardır 7 boyut olduğunu diyoruz ki kesinlikle 7 tane boyut vardır.gerçi boyutlar çok ama bu yedi tane insanlığın keşfedeceğidir. Bunun altını da çizmiş olalım.insanlık inşallah bilim dünyası bu yedi taneyi keşfedecek.uzatmayalım 7  tane boyut vardır bu yedi boyut 5 tane hayat tabakasından oluşmuştur.yani kainat dediğimiz alemler dediğimiz efendim tüm bu mevcudat 5 tane hayat merhalesinden oluşur.6. bir hayat merhalesi yoktur.bütün bu alemlerin hepsi bu 5 tane hayat tabakasından oluşmuştur.başlı başına berzah alemi bir hayat tabakasıdır.berzah alemi içersinde şehitlik dediğimiz yer başlıbaşına bağımsız bir hayat tabakasıdır.ama berzahın içersindedir.bu şuna benzer mesela şuan dünyadayız nasıl ki insanların yaşadığı yerde hayvanlarda yaşıyor,nebatadda yaşıyor ama aynı mekanda boyut farkı olarak cinlerde yaşıyor.yani aynı yerin görünmeyen kısmında.şehitlik makamını da böyle bir şey anla yani berzah alemi içinde bağımsız bir hayat. Tabi ki saymadıklarımda vardır.ve bir şey daha söyleyeyim bu gün manaya vakıf olanlar ama gerçekten manaya vakıf olanları da zaten siz buradan ayırt edebilirsiniz. Bir şeyleri görmek marifet değildir.doğru görmek marifettir. Örnekle anlatacak olursam manaya gerçekten vakıf olanlar ile mana ya vakıf olmayanları  ayırt etmek için söylüyorum, hz Hüseyin efendimiz. bunlar gerçekten şehitlere özgü hayat makamında yaşıyorlar. canlılar yani ölmemişler yani ayetin ifadesi ile rızıklanıyorlar. gerçekten mana ya vakıf olan birisi Allah lütfetse   bunları görse  bu insanların en son şehit olduklarındaki hallerini görür. Hz Hüseyin r.a mübarek vücudundaki mızraklar oklar ve kılıç yaralarını ayan ve beyan görürsün ve sayarsın. kitaptaki bilgilerle uyuşmadığını da görmüş olursun.hz Hüseyin r.a kerbela vakası anlatılırken farklı farklı rakamlar verilir işte şu kadar mızrak yemiş vs. manaya gerçekten vakıf olan birisi nasip olur hz Hüseyin r.a gördüğünde onun vücudunda  17 yane ok yarası,21 tane mızrak yarası ve 54 tane kılıç yarası olduğunu tek tek görür.ve onun en son şehit edildiği anını görür.eğer biri ben manaya vakıfım diyorsa; idda ediyorsa şehitlerden herhangi birinin ervahını gördüğünü idda ediyorsa onların şehit edildiği halleri ile görmüyorsa kesinlikle yalancıdır. o adam şeytanın oyununa düşmüştür.Şeytanın oyuncağı olmuştur.ama gariptir ki ne hz Hüseyin r.a ne hz Hamza r.a gibi şehit olmuş şahıslar  hiçbirisi şehit olduğunu bilmez. Manaya vukufiyeti açıklayacak olursak mesele televizyon seyrederken gördüğümüz görüntü manaya vukufiyet olduğu gibi birde birebir filmin oynandığı sahnenin setin içersine girip o oyuna dahil olmak vardır.bu da bir manaya vukufiyettir.ama arasında dağlar kadar fark vardır.

göklerde sizin ademiniz gibi ademler  vardır hadisi. Ve göklerdeki varlıkların niteliği Sorusuna cevap:

Orda hadiste hz resul katlardan bahsediyor. kuran- ı azimüş-şan nediyor ‘’biz yedi kat gökleri yarattık bir o kadarda yerleri yarattık’’.insanların düştükleri hatalardan biriside budur zannediyolar ki göklerde sadece 7 tane kat var.Allahüteala 7 kat gökler ifadesini kullandığı ayette 7 yi belirtmesi demek 7den başka gök yok anlamı taşımaz.7 kattan başka 8.kat vardır 9. Kat vardır.yukarıya doğru birsürü kat var.ama yedi kat gökteki kasıt yani bize bakan alemi mülk dediğimiz kısıma bakan 7 kattır. mülk aleminin bittiği yer arşu rahmanın alt kısmıdır. bu da ne demektir; kainat, astronomi anlamında konuşacak olursak;biz şuan samanyolu galaksisindeyiz.samanyolu galaksisinin içinde 300 milyara yakın yıldızın var oluğu zannediliyor.yani bizim bir tek galaksimiz samanyolu galaksisi bu kadar milyar yıldızdan oluşuyor.bu sadece 1 tane galaksi bilim adamlarının ifadesine göre kainatta  samanyolu galaksisi gibi yüz milyar galaksi olduğu zannediliyor.ve her galaksinin içinde de yüz milyarlarca yıldızların ve gezegenlerin olduğundan bahsediliyor.bundan dolayı biz o ayetlerde  ilmi mucizelerle alakalı makalemde yazdığım ve orada ayetlerde verdiğim ve yıllardır söylediğim şeylerden biriside 7 ayrı güneş vardır.7 ayrı dünya vardır. Ki bunu aslında bu ayetler anlatmıştır ama müfessirler ayeti bu şekilde yorumlamadıkları için hataya düşmüşlerdir. Çünkü onlarda  astronomi bilgisi olmadığı için hataya düşmüşlerdir.7 ayrı dünya ve 7 ayrı güneş bu milyarlarca galaksinin içinde saklı. nitekim 2. Güneşi nasa 2012-2013 de buldular varlığını ki bizim güneşimizin 200 küsür katı büyüklüğünde olduğunu söylüyorlar.oysa biz  bu ayetten dolayı 1998 den beri bunu iddia ediyorduk. mülk aleminin sınırı işte bu galaksilerin bittiği yerdir.mümkinat dediğimiz yer arşu rahmanın altında tamam olur.ondan sonra alemi melekutun ve ceberutun cilveleri vs. başlar.oysa bütün müfessirler ve ulemalar 7 kat göğü tanımlarken samanyolu galaksisinin içine sığdırmışlardır.onlar astronomi ilmini bilmedikleri için samanyolu galaksisinden başka galaksi olabileceğini hiç düşünmemişler.hal   böyle olunca onların tabirine göre 1. Kat sema aydan itibaren başlar demişlerdir ki, bu kervana nice nice büyük şahsiyetlerde katılmışlar hataya düşmüşlerdir.şimdi soruyorum size;hani bunlar keşif erbabıydı hani müşahede erbabıydı, daha samanyolu galaksisinin ötesini görememişler niye kimse  sormuyor. efendimiz sav den rivayet edilen (ki rivayet eden Abdullah ibni abbas tır) ve aynı zamanda zikredeceğim hadis eleştirilere uğramış hadistir .muhyiddini ibni arabi gibi şahsiyetlerde bu hadisin varlığını özellikle belirtmişlerdir)göklerde sizin ademiniz gibi ademler ,isanız gibi isalar,musanız gibi musalar,muhammed gibi muhammmedler vardır. bununda ne manaya geldiğini sözde manaya vakıf olan meşhur alimleriniz ulemalarınız sözde evliyalarınız bir zahmet açıklasınlar. bu hadis ne demekmiş? hatta bunun daha ötesini söyleyeyim. Allahu Azimüşşan ‘’biz her şeyi cift yarattık ‘’ ayetinde belirtmiştir.bu ayete göre ki içeriğine ciddi ciddi inilmiş  olsa(müfessirlerin yüzeysel kaçamak cevaplarına aldanmamak gerekir ki örneğin zevceyn (çift) nedir? gece ile gündüz,dişi ve erkek gibi anlamlar vermişlerdir)ki açıkça ayet belirtmiştir her şeyi çift yarattığını söylüyor.örneğin hakan  bir her midir herdir şey midir şey dir. O zaman hakan dan ikinci bir hakan olmak zorunda bu hayatta Ayete göre. eğer müfessirlerin dediği gibi ise erkek ile dişi için soruyorum size hakan hiç evlenmedi ise bu hayatta nasıl olacak. nerde bunun çifti demezler mi? Adama değilmi madem çifti böyle anlıyorsak. öyle değildir daha doğrusu sadece bu değildir.bu ayeti anlatırken’’ gece ile gündüz,erkek ile dişi.bunlar olabileceği gibi ayrıca her maddenin ikizinden bahsettiğini de vurgular ‘’şeklinde anlatmak lazım. Ayetleri daraltmamak lazımdır.

Yukarıdaki hadisin daha ötesini söyleyeyim. Arşu-Rahmanın altında 70.bin ayrı şehrin olduğunu 70.bin ayrı varlığın olduğunu 70 bin varlığın 70bin ayrı kabile halinde dolandığını ve 70bin ayrı varlığın ve70bin ayrı kabilenin melek olmadığını,cin de olmadığını keşke bilselerdi.efendimiz sav in  miraç gecesi onlara tebliğe gittiğini de keşke bilselerdi.onların bir kısmının resulullaha iman ettiğini bir kısmının da inkar ettiğini de keşke bilselerdi.daha bundan bile haberi olmayan ulemalarınız kaldı ki bu söylediğim vaka sahih bir vakadır,resulullah kendi ifade etmiştir,kaldıki bu işin ehilleri çıksın gelsin o kabilelerin adlarına varıncaya,kabilelerin reislerin adlarına varıncaya,kullandıkları lisana varıncaya,yaptıkları ibadetler için islam dininde hangi ibadetlerden mesul olduğunu hangilerinden mesul olduklarına varıncaya kadar detaylıca anlatırım.ve onların içinde hangilerinin 2074 ile 2085 yılı arasında dünyaya inip dünyayı talan edeceklerini söyleyebilirim Hakkın izniyle. yecüc ve mecüc ün dünyadan çıkmayacağı ve göklerden geleceği muhtemel. bunları ben söylemiyorum bunları ayetler söylüyor.sadece sıkıntımız müfessirlerimizin geleneksel bir ayet anlayışı olması tefsir ekolü var çünkü tarih boyunca.bunu bir türlü aşamamış bu ümmet.onun için bazen söylüyorum ya gerçek alimlerle sözde alimleri iyi ayırt etmek gerek.alimlik vasfı basit bir vasıf değildir.herkese alim denmez ama yazık ki bu ümmet geçmişteki birçok isimlere alim nazarı ile bakıyor,öyle inanıyor. ama  onların eserlerini  incelemiş olsalar bir kurcalamış olsalar onların ne kadar alim olduklarını da anlarlar.

fakat bunların hiç birisi hatta miracın kendisi bile itikat meselesi değildir. isra hadisesi itikat meselesidir. bir insan efendimizin sav mescidi haramdan mescidi aksaya kadar hem bedenen hem ruhen yolculuk yapmadığını söylerse kafir olur.efendimizin mescidi haramda mescidi aksaya kadar ve ordanda gerçek miraç dediğimiz (ki miraç yükselme manasında merdiven demektir) oradan da göklere çıkması dediğimiz vaka hem bedenen hemde ruhen olmuştur.(ki bu durum alim ve ulemalar tarafından hem bedenen hem ruhen çıkıp çıkmadığını yüzyıllarca tartışmış. Kimisi mescidi aksada yükselişi ruhen demişleridir kimiside hayır hem bedenen hem ruhen olmuştur diyenler de vardır. ondan dolayı miraç safhası ikiye ayrılmıştır. Ayetle sabit olan isra vakası hem bedenen hemde ruhen olmuştur inkarı küfürdür ama göklere yükselişinde açıkça nasla ayetle sabit olmadığından dolayı inkar edenlerin kerahat işlediğini dinden çıkmayacağını küfre düşmeyeceğini söylemişlerdir)

ayrıca hem bedenen hem ruhen efendimiz sav miracı bir tane idi fakat ruhen miracı defalarca olmuştur. bedenen ve ruhen çıktığı gece o kabilelere tebliğde bulunmuştur ki orda efendimize  sav iman edenlerde sahabedir. buda aslında dini literatürde  çoğu ulemanın alimlerin arasında kavram karmaşası olması sebebi ile çoğu gerçekleri idrak edemiyorlar.ve sıkıntıların kökeni de buradan çıkıyor.işte bu kavramlardan biride bu sahabe meselesi. Tanımlarına bakıyorsun rasulullahın  sav döneminde onu görenler.iyide ebu cehilde gördü her gören sahabe olsaydı ebucehilinde sahabe olması gerekmez miydi? İşte bazı ulema bunu fark etmiş ve demişler ki rasulullahı görecek onun getirdiklerine iman edecek ve o uğurda da ölecek. Ancak onlar sahabe olabilir Demişlerdir çünki kargaşayı fark etmişler.ama onlarda işte bunu burada kısıtlı kılmışlar.yani sahabe hep  insandan zannetmişler.niye Allah rasulüne gelip biat eden bir sürü cin vardı onlar sahabe olmuyor mu?aynı şekilde efendimiz sav göklerde gidipte tebliğ ettiği ve iman eden ve o uğurda yaşayanlar veya o imanla ölenler bize göre sahabe hükmündedir.bahsettiğimiz o şehirlere seyri sülüke girmiş insanlar için konuşacak olursak buraları nasibi olan bilir herkese oraların kapısı açılmaz.emin olun biz bunu yıllardır söylüyoruz. velilerin seyri suluk u ruhanide (rasulullah sav miracı ilmin hakikatı ve özüdür. Miracı kavrayan ilmin  özünü de anlar.bugün seyri sülükü ruhani dediğiniz şey rasulullah sav miracının aynısıdır, aynı yolu takip edersin. efendimiz 1. Kat semaya geldiğinde ne yaşamışsa sende aynısını benzerlerini yaşarsın. seyri sülükteki herkes bunu bilir rasulullah sav in ümmetine zaten bu kapı aralansın diye rasulullah o miracı yaşamıştır.rasulullah o kapıları açmamış olsaydı bu ümmetin evliyaları seyri sülükü yaşayamazlardı. 2. ise bu seyri sülükü ruhani dediğimiz yani miracın kendine özgü bir yolu var. göklere sadece buradan mı çıkılıyor Hayır bir sürü çıkış noktası var. Ama rasulullahın gittiği yolu takip etmek doğrudur.sıratı müstakim anlamında tabir edecek olursak orayı takip etmek zorundasın çünkü sıratı müstakim onun izlediği yoldur. ama unun yolu üzerinde bir sürü yollar vardır.işte evliya kendini tehlikeye sokmamak için genelde rasulullahın miraç yolunda ilerler.onun için birçok şeyden habersiz olabilirler.standart katlarda gezerler işin öbür tarafları farklı farklı kulvarlardır.yani evliyaların çoğusu seyri sülükte  öyle yerler vardır ki  o tarafa girmemek için ,o tarafa düşmemek için,o tarafı görmemek için durmadan Allah a dua ederler. evliyaların çoğunun bu yerlerden korkularından Allah a sığındıkları yerlerde gezen şahıslar  vardır.yani o miraç yolunun dışında diğer alternatif yolarlıda zorlayan,oralara girip çıkan şahıslar vardır. imamı rabbani hz mektubatta ne diyordu kalpten seyri sülük yapanlardan bahsediyor değilmi,ruhtan da seyri sülük yapanlardan da bahsetmiştir yani bütün latifelerin her birini saymıştır mübarek.meşreplerden bahsetmiştir özellikle ulül azim peygamberlerin meşreplerinden bahsetmiştir.uzatmayayım işte kalpten seyri sülük yapanların yaşadığı fenafillah la  sır dan seyri sülük yapanların yaşadıkları ve arasındaki farktan bahsetmiştir.işte evliyaların manevi halleri ve bilgileri bu seyri sülüklerle orantılıdır.yani sır latifesi bir insanın (evliyanın) devreye girmemiş ise  kainattaki sırlarla alakalı bilgileri öğrenmesi mümkün değildir.adı evliya olabilir kaldı ki sırrın sırrı da var.hafi sırrın sırrı demektir. ahva dan gidipte  fenafillah hallerini yaşayıp bekabillah a geçen işin doğrusu bu ümmet içinde  tek tük evliya vardır.bize göre gerçek varisül enbiya denilen şahıslarda  ancak onlardır. Yani rasulullah sav in gerçek varisleri ahvadan ilerleyip de hakikate ulaşanlardır. çünkü bunlar bu ümmetin içinde çok ender şahıslardır. Allah bu devleti bu lütfu herkese nasip etmemiştir.oysa bakın bütün cemaatlerin tarikatların  velilerini tanımlarken işte varisül enbiyadır bunlar diyorlar, hata ediyorlar.bu hatalı bir sözcüktür.her kişinin değildir er kişinin hakkıdır bu. Gerçek varisül enbiya olmak kolay bir şey değildir gerçek muhammedi ve ahmedi meşrep olmak lazım. efendimiz sav biliyosunuz nuru iki türlü tezahür eder.(ki tasavvuf kaynaklarını inceleyin yüzde doksan dokuzunun içinde ahmedi bir nurdan bahsedildiğini göremezsin,bunu bizler söylüyoruz dile getiriyoruz hepsi hakikatı muhammediye den bahseder. makam olarak anlattıklarında oysa hakikatı ahmediye aleyhisselati vesselam  denen  asıl bir makam vardır.)

Seyri sülükte görmeden gidenlerin durumu nedir:

seyri sülük te görmeden gidenler görerek gidenlerin yaşadıklarını görmeden gidenlere rüyada gösterilir. öbür türlü tahammül edemezsiniz tahammül edebilecek olsaydınız zaten görerek götürülürdünüz . sofilerin çoğunluğu böyledir ki görmeden götürülür ,seyri sülükte 17 esmayı ilahiyye ye kadar rüya ile ilerletilir.bakın sofuların çoğu çok rüya görürler. Hocam biz çok rüya görüyoruz dediklerinde e normaldir deriz herkes rüya görür deriz. herkes görür gerçektende biz genellikle hikmetlerini anlatmıyoruz ama bazıları o gördüğü rüyaların içersinde mesela seyri sülükünde merhalelerini geçtiğini bilmez. Rüyalarla geçirtilir. işin açıkçası sadatlar merhamet ederler.o da kendini bir şey zannetmez. Normal rüyalar görüyorum sanır.

Esma-i İlahi bilgileri, iman ve ittihadı İslamın önemi:

Büyüklerin esmai ilahi ile ilgili eserleri yeterlimidir?

Evet nice büyük şahsiyetlerin eserlerine bakın esmalarla alakalı yazılarında esmaları örneğin rahman esmasını 1 bilemedin 2 sayfada anlatmışlardır.hatta 99 esmayı bir kitaba sığdırmışlardır.oysa öyle değildir;nice nice sırlar barındırır içersinde. Allahu tealanın izni keremi ile bana izin vermiş olsa sadece bir esmaya ciltler yazarım.bırak bir iki cümle ile anlatmayı ve yinede o esmanın cilvesini ve hikmetini  anlatmış olmaya cam. çünkü her esmai ilahi kendi içersinde  binlerce milyonlarca cilt genişliğinde  sırlar ve bilgiler içerir. Esma tecellileri sonsuzdur. Bakın imamı gazali hazretlerinden tutun neceti burseviye  varıncaya kadar yani nice büyük şahsiyet esmai hüsna  üzerine özel eserler yazmışlardır Esmaların sırlarına genişce agah olabilmeleri ve sadece kısmi anlatılmış olması da mümkün, Esmaların sırlarına agah olamadıkları bu yüzden anlatamadıkları da mümkündür.

Şimdi oradan söyle bir  kıyas yaparak 2 sayfa 3 sayfa bilemedin 4 sayfa herhangi bir esmanın bilgisine sahip olan bir şeyhi düşünün bu şeyh o esma ile alakalı ne biliyor ki müridini seyri sülükte o esmadan aşırabilsin. Kendisi bilmiyor ki müridini oralara getirebilsin. Onun esmadan dolayı yaşadığı veya yaşıyacağı halleri bilmiyor ki yol gösterebilsin izah etsin müridine. tabii buda işin daha farklı bir boyutu. Kaldı ki tarikatların tamamı için söylüyorum; tarikatların her birinin kendine özgü nefis makamları ve zikir çeşitleri vardır.aslında bunların ciddi ciddi irdelenmesi lazım.usullerinin adam akıllı irdelenmesi lazım.çünkü bunlar ciddi ciddi üzerinde durulması gereken şeyler.cünkü senin ahireti kazanman veya kaybetmen imanı kazanman veya kaybetmen kendini oyalıyormusun veya gerçekten mi yapıyorsun ayrımlarını bu durumun irdelenmesine bağlı. bugün tarikat mensubu olup zikirlerle  fikirlerle kendi tarıkatının öğretileriyle meşgul olduğu halde cehenneme yelken açan binlerce yüz binlerce insan var. cehenneme doğru gittiğinin farkında değil gırtlağına kadar şirke batmış adam. Anlatabiliyor muyum. Bunun en büyük sebebi imanı hakikiyi bilmemeleri Kuran ve sünnete uygun iman etmeyişleri, ölüleri kaçırmaları elfazı küfrü yaşamalarıdır.itikat çok farklı bir kavram.seyri sülük hakiki imaniyeyi kazanmak için vardır.sen şimdi hakiki imaniyeyi kazanmak iiçin oluşturulan yolda şirk bataklarına  batıra batıra batıra insanı hakiki imaniyeye ulaştıramazsın böyle bir şey yok. ciddi ciddi birçok hususu iyi irdelemek lazım. Allahu teala bu ümmete bütün müslümanlara merhamet etsin ki ediyor zaten; mağfiret etsin.hidayet etsin yoksa işimiz çok zor.ayeti kerime de  Allah Azze ve Celle zuhruf suresinde ’’ biz onların peşine bir karin (şeytandan arkadaş) takarız.,,diyo demi  niye böyle kilit olan ayetlerin gerçekten içeriğine müfessirler,ulemalar girmemişler veya girememişler.bakın bunlar çok kilit ve önemli ayetlerdir.muhakkak ki ayetlerin hepsi önemli dir ama bu ayetlerde yön veren tabela ayetlerdir. sana gittiğin yolu gösterir Allah Azze ve Celle  ayette ne diyor;’’kim ki bizim zikrimizden yüz çevirirse  onun peşine bir karin takarız (yani şeytan takarız)o şeytan veya o karin ona öyle süslü şeyler  şeyler gösterir ki o kendini doğru yolda gidiyorum zanneder’bu ayet kafir için değildir güzel kardeşlerim. Kafirin zikirle, zikirden yüz çevirme ile alakası yoktur çünkü. bu ayet ciddi ciddi Müslümanı bağlayan bir ayettir.bakın ayetin ,cümlenin gidişini iyi anlayın.öyle bir hale girer ki diyor bu şahıs; amel yaptığı için, taat yaptığı için ,oruç tuttuğu için, namazını kıldığı için,günlük kur an da okuduğu için yani amel yapıyor bu şahıs kendini doğru yolda gidiyorum zanneder diyor.çünkü doğru yol buya.aslında ayet bunu anlatmaya çalışıyor.bu ayetin iyi irdelenmesi lazım.oradaki zikrin  tarikat zikri olmadığını  iyi anlamak lazım.oradaki zikirdeki kastı çok iyi anlamak lazım.zikirdeki kastı anladıktan sonra zikirden yüz çevirmenin ne demek olduğunu  anlamak lazım.bugün müslümanların yüzde doksanının niye gırtlağına kadar şirke battığı bu ayette saklı .bakın hepsi doğru yolda gittiğini zannediyor.çünkü şeytanın o karinin özelliği bu.çünkü doğru yolda gittiğini telkin ediyor.durmadan.’’namazını kılıyorsun ,orucunu tutuyorsun, zikrini yapıyorsun, cemaate gidiyorun ,sohbete gidiyorsun doğru yoldayım işte bu doğru yol.’’değil güzel kardeşim.bir tane doğru yol var oda sıratı müstakimdir.sıratı müstakim ise  kur anın anlattığı ile insanların anladığı arasında dağlar kadar fark var. Kuranın istediği imanı bilmiyorsun iman olmayınca amelin bir hükmünün olmayacağını bilmiyorsun , nitekim başka bir ayette de Rabbimiz demiyor mu ‘’onlar hiziplere bölündüler.’’ gruplara  bölündüler. yani Türkçesi cemaatlere  bölündüler  ve diyor’’her bir grup kendi yanında olanla oyalandı.kendi yolunu doğru bildi doğru zannetti’bu ayeti tamamlama anlamında başka bir ayete hemen geçiyoruz ve ayette diyor ki ‘’oysa dini paramparça ettiler.’’bakın bu ayetleri birbirine tamamlayıp anlamak lazım.tefsir ilminin özelliklerindendir bu ilk önce ayeti ayetle  tefsir edersin zaten bu bir usüldür. buyursunlar bu okuduğum 4 ayeti birbiriyle tefsir etsin baksınlar ortaya ne çıkıyor. o zaman müslümanların niye dalalette olduğu  gerçeği ortaya çıkar işte. Allah kur an da ittihad-ı islamı anlatmış,bütün Müslümanların tek vücut olmasını istemiş,oysa bakın Müslümanlar bugün paramparça.yok o tarikat ,yok bu tarikat, şu cemaat,şu bilmem ne grubu ne anladık ki bu işten. cami denilen şu olgudan damı ibret almıyorlar. Allah tabiri caiz ise camiye gidip geldiğin gibi orda verilen mesajdaki gibi bir Müslüman istiyor.bakın camiye her türlü insan giriyor. Her türlü fikrin her türlü siyasi fikrin bile  sahibi camiye giriyor. Allahu teala sana bu mesajı veriyor. Diyor ki Müslüman olduğunu idda edenler;Allah yolunda camideki gibi olun tek vücut olun.tabii buda şöyle anlama gelmez.cami cemati tek doğru yolda olanlardır. Demek değildir. Nitekim Aallahu teala sevdiklerini anlattığı ayettede söyle diyor ‘’Allah, Allah yolunda saf tutmuş,birbirine kenetlenmiş müminleri sever’’saf  tutmak, kenetlenmek ne demek.orda tek vücut oluyorsun.peki niye imamla ve cemaatle namaz kılarız.neden ne mesajı veriliyor. camide farz namazı kılarken bakın tek bir imama bağlısın.tek merkeze bağlısın, geri kalan herkes o tek merkezin emrine göre hareket ediyor.şimdi bu caminin içersindeki namazı cemaatle kılma örneğini alalım; bugün sizin islam aleminizin başında tek bir şahıs mı var.ulül emir varmı; yook. İşte bir sürü baş var. işte o bir sürü başa bağlı gruplar var değil mi. onun için bir sürü baş ve gruplardan bir sürü fikirler çkıyor. siz caminin içersinde hiç gördünüz mü ;örneğin öğle namazının farzını kılarken imama tabii olmuşuz yüz kişi var cami içerisinde .tek merkeze bağlanıyor.hatta efendimiz sav bunu o kadar sıkı tutmuşki demişki’’biriniz camiye geldiğinde namazın kılınacağı zaman farzın kılındığını görüyorsa nafileyi terk etsin cemaatle kılınan farza dursun’’yani başına göre,başına buyruk hareket etmesin.bakın fıkıhtan size mana örneği veriyorum.öğle namazının farzı  camide kılınırken ; ikinci bir grup,üçüncü bir grup orda tek başına namaz kılamaz,fıkıh  buna müsaade etmez.mecbursundur sen öbürlerine tabi olmaya.peki niye. sana bu mesaj veriliyor da ondan işte.yani Müslümanlık kimliği altında,cami içinde (Müslümanlık kimliği,islam bir cami ise eger)bulunan Müslümanların disiplinli ve tek vücut olması lazım ,kafasına göre hareket edemez.nasıl ki bir caminin içinde aynı anda bir farz namazını bir grup insan benim imamım şu bir grup insan da ben de bu imama uyacam deyip farz namazı kılamıyorlarsa,Müslümanların dağınıklığından da  Allah hoşnut değil. 1400 yıldır size tek bir noktada birleşme anlatılmıştır .ama bakın bir sürü mezhepler zuhur etmiş. Bir sürü cemaatler zuhur etmiş. Yani bir tane olması gereken cemaat olmuş  binlerce cemaat. yani aynı anda aynı farz namazına binlerce cemaat halinde  binlerce cemaat eşliğinde  duruyoruz farkında değiliz.oysa ne diyordu hadisler ki fıkıh mesela; sen ögle namazının sünetini kılıyorsun,yanında farz namazına başlanıldı sünneti anında terk etmen icap eder.bakın kılıyor olsan bile.hemen namazını boz ve cemaate uy denir.bakın bunlar sadece bir fıkıh fetvası değildir güzel kardeşim.islamın yani Müslümanların  hareket metodudur aynı zamanda.hayatına bakan boyutlarıdır. örneklendirme yapıyorum ki daha iyi anlayasınız diye. Bunların her birinde böyle mesajlar yatar Müslüman alemine. onun için bakın çok ilginçtir fıkıhta niyet meselesi işte falanca vaktin farzını kılmaya uydum hazır olan imama dersin.fıkıhta böyledir.manaya dökelim bunu.ne diyordu efendimiz sav’’zamanının imamını tanımayıp,zamanının imanına beyat etmeyen cahiliye  ölümü gibi ölmüştür veya başka bir varyantta ölür.’’bugün bütün cemaatlere soralım zamanının imamını tanıyorlar mı. kim bu zamanın imamı Resulullahın sav anlatmaya çalıştığı. sonuçta  her zaman olmak zorunda  bir imam. müslümanların her dönem aynı namazda olduğu gibi toplu hareket edebilmeleri sadece zamanın imamına tabi olmakla olur.zamanın imamı ancak  Müslümanları tabiri caiz ise yatırır kaldırır.fıkıh sana bunu öğretir.kim ki bu zamanın imamı.tarikat yollarında 30yıldır 40 yıldır saadatların kapılarında  sofilik yapan abilere ,vekil abilerimize, vekillerimize, mollalarımıza, alimlerimize, ulemalarımıza aslında hepsine sormamız lazım bize anlatınlar bakalım kimmiş bu zamanın imamı. neymiş,ne demekmiş. rasulullah sav in cemaatleşin cemaatte rahmet vardır dediği şey hiziplere bölünün mü demek miymiş. bakın resulullah ‘’cemaatleşin cemaatte rahmet vardır’’diyor.tam tersine tek vücut haline gelin diyor.peşinden yukarıdaki hadisi söylüyor.’’zamanının imamını tanımayıp zamanının imamına beyat etmeyen cahiliye  ölümü gibi ölmüştür.’’islamda gerçek manada hilafet  yani halifelik bellidir ve nasıl seçileceği de bellidir.fıkıh kaynakları bunlardan sayfalarca anlatmış ve bahsetmiştir. Dört mezhebin dördünde de hüküm bellidir.niye kimse bunları okumuyor.hani ilimle  meşgul olan cemaatler  halife seçilmesi denen mevzu nerde .kaç cemaat uyguluyor. İmam ve hilafet meselelerini ki bunlar çok önemli meselelerdir hz. Hüseyin efendimiz bu meseleden dolayı şehit edilmedimi? Bu mevzu önemlidir neden tabilerine bunları anlatmıyorlar bilinçlendirmiyorlar neden hiziplere bölünmüşlükte ısrar ediyorlar. Neden toparlayıcı olmuyorlar bir sürüde bahane uydururlar.bakın resulullah sav namazlarda iki ayrı imam koyupta ikisine de ayrı tabi olun deseydi  farz namazlarını böyle kılsaydık o zaman kabul edilebilirdi.derdik ki her dönem iki imam vardır. Kabul edilebir. İkiside olur osmanlıya hilafetin verilmesi Osmanlı padişahlarının halifelik vasıfları mesela.nasıl vasıftır.bakın güzel kardeşlerim bunların iyi tetkik edilmesi incelenmesi lazım.biz bunları yıllarca inceledik.sadece fıkıh ilminde 60 000 mevzu vardır.bugün sizin hoca bildiğiniz alim bildiğiniz  molla bildiğiniz şahıslara Allah için  sorun bu altmış bin mevzunun kaçını biliyorlar.günümüzdeki Müslümanlık aslında ilmihal Müslümanlığı hatta onu bile beceremiyorlar. Kaldı ki ilmihal avamın okuduğu kitaptır.eskiden Osmanlıda çocuklara öğretilen bilgilerdir ilmihal dediğimiz seyler yazık ki bugün camii imamlarının hoca diye geçinenler bile ilmihaldeki bilgilerden bile habersizler.kaldıki işin fıkıhını bilecek, fıkıhın ötesine geçecek,tefsir öğretecek,ayetlerden hüküm çıkartacak.yazıkki günümüzde o ilmihali bilenlere de molla diyorlar.ne kadar yazık bir durum değil mi? ilmihalde toplam anlatılan 5 tane bab vardır. taharet temizlik bölümü,namaz abdest gusül, oruç, hac babı, kuran babı ,kurban babı, zekat babı.hani nerde  cihad ve cihad hükümleri,nerde talak nikah hükümleri, nerde ticaret akitleri,selem akdi mesela..nerede bunlar farz değil mi? bunlar fıkıh değil mi? nerde vakıf hukuku ,nerde sosyal adalet dengeleri,nerde feraizlerin tamamı bunlar fıkıh değil mi? nerde islam da halifelikle alakalı hükümler bunların hiçbiri fıkıh değil mi? güzel kardeşlerim.niye mollalar hocalar bunlardan da bahsetmiyorlar.hoş onlar yeri geliyor namazdan bile bahsetmiyorlar.anlatabildim mi güzel kardeşlerim velhasıl kelam bu güne kadar dine hizmet eden mezhepler ve tarikatler artık hizmet değil hezimete sebep olmaktadır. Ehli küfür Müslümanların dağınıklığından fırsat bulup her yerde zulumler yapıyorlar. Artık İslam düşmanlarına karşı ayetin övdüğü istediği tek vucut Müslüman bir cemaat olma zamanı geldi de geçiyor bile bu zamanın Müslümanlarına. Rabbim imanı hakikiyi tevhidi hakikiyi kazanmayı yaşamayı ihsan etsin bizlere. İttihadı islamın yer yüzünde bir an evvel oluşabilmesini ve gerekli olan şeyleride ihsan etsin.  Ümmetin dağınıklığını bölünmüşlüğünü gidersin. Amin.

Etiketler:
  1. Gül bostan dedi ki:

    Bence sen sapitmıssin sana yazık. Etrafindakikeride sapitma . sıratı mustekimden
    ayrılmışsınız. Hiç bir sözünüze katılmıyorum. İlk satırlarda kendinizi belli ettiniz.ben bir en kadını olarak bu yazıyı beğenmedim. Bunu okuyup susan biraz bikgisi olanlar ve sizAllaha havalesiniz

    • root1 root1 dedi ki:

      Selamun aleyküm konuyu beğenmeyişinizi ve şahsıma hakaretinizi olağan karşılıyorum. lakin hiç bir sözünüze katılmıyorum derken genel ifade kullanmasanız iyi olur. çünkü konuda ayetler, hadisler ve İslam alimlerinin sözleride var.siz sıratı müstakımde olan kardeşimin bilmeden günaha girmesini istemem.vesselam

      • blank bulend dedi ki:

        root 1 root 1,ben sizi tanimak sohbet etmek ve bilgilerinizden izninizle bilgilenmek isterim.

        • blank root1 root1 dedi ki:

          selamun aleyküm hocamızın yazılarını sohbetlerini havasyurdu.com sitesinden daha detaylı takip edebilirsiniz bu sitede zaten manevi yardımlarda yapılmaktadır.saygılar


Güvenlik Sorusu ** Zaman sınırı bitmiştir. CAPTCHA yeniden yükleyin.