Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
12 yıl önce tarafından yazıldı, 16.544 kez okundu ve hakkında yoruma kapatıldı.

Hizb-ül Bahr Duasının Havassı

Hizbül Bahirin meşhur bir dua olmasına rağmen nelere uygulanır ve kaçar defa okunur gibi bilgileri pek bilinmediğinden, hazretin bu muazzam duasının bazı özellikleri bilinsin ve okuyanlara fayda sağlasın diye konuyu açıyoruz.

Ebü’l-Hasen-i Şâzilî 1196 (H. 592)’de Tunus’ta Şâzile kasabasında doğdu. Silsilesi, bağlı olduğu tasavvuf kolu Sırrî-i Sekatî’den gelmekte ve bu yoldan Seyyid Ahmed Rıfâî hazretlerine bağlanmaktadır. İskenderiyye’de Şâziliyye yolunu kurdu. Şâziliyye yolunun kurucusu olan Ebü’l-Hasen-i Şâzilî hazretleri; “Her istediğim zaman Resûlullah’ı sallallahü aleyhi ve sellem baş gözümle göremezsem kendimi onun ümmeti saymam” buyurdu. (Hüseyn Vassâf)

Erken yaşlardan itibaren tasavvufî bir arayış içine giren İmam Şâzilî Hazretleri çok kıymetli hocalardan dersler almış ve bu dersler neticesinde dînî ilimlerde uzman hale gelmiştir. Aynı zamanda çok güçlü bir ediptir. Hem şer’î hem de fennî ilimlerde münazara yapabilecek bir derinlik ve enginliğe ulaştıktan sonra tarîkat yoluna sülûk etmiş ve işte tam bu dönemde daha çok dağ başlarındaki mağaralarda münzevî bir hayat yaşayan ve ona hayatının en büyük dersini veren kıymetli hocası Ebû Muhammed Abdüsselâm b. Meşîş (İbn-i Beşîş diye meşhur olmuştur) karşısına çıkmıştır. Daha doğru bir ifade ile İmam Şâzilî Hazretleri arayışları neticesinde gidip o büyük zâtı bulmuştur. Hazreti İmam’ın kendisinin anlattığına göre, İbn Meşîş’e intisâb etmek için onun yaşadığı yerdeki dağın eteğine gelerek önce oradan çıkan kaynak suyu ile gusül abdesti alır. Sonra tövbe ve istiğfarda bulunur. İnsanlar arasında değer ölçüsü kabul edilen ilim ve amel gibi maddî manevî rütbelerin hepsini kendisi için yük sayarak kalbinden atar. Böylece kendi engin mülahazalarına göre cismen ve ruhen temizlenmiş olur. Arkasından dağa tırmanmaya başlar. Tırmanırken Şeyh Absüsselâm b. Meşîş tarafından karşılanır. Sonra ona intisap eder ve dağ başındaki mağarada şeyhinin yanında kalarak seyr u sülûka başlar. Bu sırada yaklaşık olarak yirmi altı yaş civarında bulunmaktadır. İbn Meşîş, sağlam Kitap ve Sünnet bilgisiyle onu doyurup, velâyet ve kerâmet feyzinden sirâyet ettirerek tasavvufî yönden yetişmesini sağlamıştır. Şeyhinin yanından ayrıldıktan sonra da irşada başlamıştır. İmam Şâzilî’nin irşad faaliyetlerinin ana unsurlarını umuma açık yaptığı vaazlar, müderrislik hizmetleri (talebe yetiştirmesi) ve hususî tasavvuf ve tarikat dersleri teşkil etmiştir. Ebu’l-Hasan Şâzilî’nin tasavvufî şahsiyetini ortaya koyan unsurlardan birisi, onun dua ve zikir konusundaki hassasiyetidir. Çünkü İmam Şâzilî çok dua eder, gecenin ilerleyen vakitlerine kadar evrâd ve ezkâr ile meşgul olurdu. Vefat ettiği gece bile bu âdetini terk etmemişti. Evet O’nun tasavvufî hayâtında dua ve zikrin önemi büyüktür. Günün değişik vakitleri için tahsîs edilmiş duaları vardı. Evrâd, ezkâr ve dualarının büyük bir bölümünü kendisi tertîb etmiştir. Özel durumlar için tertîp edilmiş müstakil dua ve zikirleri de mevcuttur. Kaynaklarda, Şâzilî’nin hizb adı altında veya başka unvan ile ismi belli otuz dokuz, ismi konmamış da elliden fazla duâsı vardır. Hepsinin toplamı yüz civârındadır. Hizbül Bahir de o evratlardan biridir. İmamı Şazeli Bu evradı Efendimiz (s.a.v) den mana aleminde öğrenmiş ve hiç değişiklik yapmadan aktarmıştır.
Zikr-i cehrî (açıktan zikr) hazret-i Ali’den on iki imâm vâsıtasıyla gelmiştir. Bunların sekizincisi olan İmâm-ı Ali Rızâ’danMa’rûf-i Kerhî almış ve Cüneyd-i Bağdâdî’nin çeşitli halîfelerinin silsilelerinde bulunan meşhûr mürşidlerin adı verilerek âdiriye ayrılmıştır. Böylece Ebû Bekr-i Şiblî yolundan âdiriye ile Şâziliyye, Sâdiyye ve Rıfâiyye meydana geldi. (Abdullah-ı Dehlevî)

Şeceresi: Ebu’l-Hasan Ali eş-Şâzilî b. Abdullah b. Abdülcebbâr b. Temîm b. Hürmüz b. Hâtim b. Kusay b. Yusuf b. Yûşa’ b. Verd b. Ebî Battal Ali b. Ahmed b. Muhammed b. Îsâ b. İdrîs b. Ömer b. İdrîs (el-mübâya’ lehû bi- bilâdi’l-Mağrib) İbn Abdullah b. El-Hasan el-Müsennâ b. El-Hasan b. Ali İbn Ebî Tâlib ve İbn Fâtımete binti’r-Rasûl (sallallahü aleyhi vesellem).

İmamı Şazelinin (k.s) büyük Velilerden olduğu kesindir. İhyanın şerhinde onun yaşadığı bir yakaza hali anlatır ki Hem Şazelinin Hemde o haldeyken gördüğü Gazalinin büyüklüğüne güzel bir örnektir. İmam Şazeli der ki:

“Mescid-i Aksâ’da namaz kıldıktan sonra tefekküre dalmıştım. Uykuya dalar gibi olduğum bir sırada rüya gibi bir hâl ârız oldu. Gördüm ki, mescidin dışında büyük bir cemaat toplanmış, orta yerde üzerinde nurani bir zâtın bulunduğu bir kürsü, etrafında yerlere oturmuş diğer nuranî zâtlar…
Merak edip sordum: “Bu zât kimdir, bu cemaat ne için toplanmışlar buraya?”
Cevap verdiler: “Bu kürsüde oturan Zât. Ahirzaman Nebîsi Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, etrafında yerlerde oturanlar da Mûsâ, İsâ, İbrahim ve Nûh aleyhimüsselâmlar… Diğerleri de Allah indinde makbul diğer mâneviyat büyükleri Hallâc-ı Mansur’u affetmesi için toplanmışlar. Resûlüllah’dan af diliyorlar.”
Tam o sırada Mûsâ (as) bulunduğu yerden kalkıp kürsü üzerindeki Âhirzaman Nebisine yaklaşarak şöyle bir sual sordu:
“Yâ Resûlüllah, siz, ümmetimin âlimleri. İsrâiloğullarının peygamberleri gibidirler, buyurmuşsunuz, doğru mu?”
“Evet, doğrudur. Ümmetimden öyle âlimler gelecek ki, Benî İsrâil’in peygamberlerinin irşad ettiği insan kadar insan irşad edecektir.”
“Yâ Resûlüllah, böyle bir âlim gösterebilir misiniz?”
“İşte bak İmam-ı Gazali’ye, çok insan irşad eden âlimlerden biridir. Yazdığı eserleriyle çok kimselerin dini hayat yaşamasına sebeb olmuştur.”
Bu defa Mûsâ (a.s.), Gazaliye dönerek bir sual sordu. Gazalî Hazretleri, bu tek suale tam on tane cevap verdi. Mûsâ Aleyhisselâm: “Cevap, suale mutabık düşmedi, ben bir sual sordum, sen on tane cevap verdin, sözü uzattın” dedi.
Gazali buna şu cevabı verdi:
“İnsan hürmet duyduğu zatlarla konuşmayı uzatmak için sözü uzatır. Nitekim size de Allahü Azimüşşân “Elindeki nedir yâ Mûsâ?” diye sorduğunda, siz de: “Âsamdır” demekle kalmamış, sözü uzatarak, “Ona dayanırım, otlattığım koyunları sürerim, daha birçok işler yaparım” diyerek sözü uzatmıştınız. Şayet uzun cevap yerinde olmasa, önce siz uzun cevap vermeyecektiniz. Sizin bu cevabınızı Kur’ân-ı Kerîm’den Tâhâ sûresinde okudum…”
Bunun üzerine Mûsâ Aleyhisselâm tebessüm ederek yerine oturdu…”
Meşhur tarikat büyüğü Şâzelî Hazretleri, bundan sonrasını da şöyle anlatır:
“Ben, diğer peygamberlerin yerde. Âhirzaman Nebisi’nin de kürsü üzerinde oturuşunu düşününce, Onun, diğerlerinden üstünlüğünün bir işareti de budur diye düşünmeye başladım.
Gerçi peygamberler, peygamber olarak birbirlerinden farklı olmazlar. Zira; hepsini de Rabbimiz seçmiş, İlâhi iradesiyle tercih buyurmuştur. Ancak Peygamberlik bakımındân eşit oldukları halde, gördükleri hizmetin umumîliği bakımından farklı olabilirler. Nitekim Âhirzaman Nebisi, diğerleri gibi muayyen millet ve mıntıkaya değil, bütün dünyaya gönderilmiştir. Bu bakımdan, diğerlerinden fazilet bakımından üstün olabilirler.
Böyle düşünürken biri yanımdan bana dürter gibi oldu. Gözlerimi açtığımda kimsenin bulunmadığını, ancak Mescid-i Aksâ’nın müezzininin kandilleri yakmakta olduğunu gördüm. Kandil yakma hizmetinde görünen bu zât, bana şöyle dedi:
“Hiç merak etme. Diğer peygamberlerin hepsi de Onun nûrundan yaratıldı.”
Bu sözden sonra kaybolan o müezzini çok aradım, fakat bir daha göremedim.”

Hizb-ül bahirin Havassı

Hizbi okurken bazı edeplere dikkat etmek gerekir. Abdestli bir şekilde diz üstü kıbleye dönerek oturulur ve okunur uygulamalar yapılacağı zamanlar verilen günlerde oruçlu bulunulur ve mümkünse tenha yerler seçilir. Hizbin okunmasından önce mukaddime duası okunmalıdır. Ayrıca hizbin okumaların peşinden aza metininde okunması gerekir Şazeli (k.s) böyle tavsiye etmiştir bu usule uymak gerekir.

1-     Muhabbet için hizbi 41 kere gül suyuna okuyup her okumada üfürecek her ne zaman üzerine sürerse cemi mahlukatın muhabbetine sebeptir. Ve muhabbetini istediği şahsın yanına giderken ondan yüzüne sürer giderse maksat hasıl olur.

2-      Hastalıkların şifası için 3 günde 25 defa hastanın üzerine okursa şifa bulur.

3-       Sefer meşakkatlerinde 3 günde 12 şer defa okunur yolculuk esnasında korkarsa. Misafir olduğu yerde bir kere okunur. Gemiye vasıtaya binerken 3 gün 17 şer kere okunur. Gemide her gün beş vakit namazın akabinde okunur. Fırtına anlarında kesintisiz devamlı okuyacak. Seferde Yollarda eşkıyalar haramilerle karşılaşırsa hemen okumaya başlayacak. Aynı şekilde korkulacak şeylerle karşılaştığı esnada da okur.

4-      Nasın kalbini teshir için 3 günde 20 şer kere okuyup peşinden kadir suresini de 3 kere okursa maksat hasıl olur.

5-     Borçlarını ödemek için 3 günde 15 şer kere okunur.

6-       Fakirlik ve açlıktan kurtulmak için 3 günde 31 kere gün doğmadan önce alınmış yağmur suyu veya kuyu suyuna okuyup daha sonra akarsuya dökerse muradı hasıl olur.

7-     Malın çoğalması ve zenginlik için 3 günde 27 şer kere okunur. peşinden Fukaraya Tatlı bir şeyler veya ekmek dağıtılır. Sadaka verilir.

8-     Aklı ve zekâyı artırmak için 3 günde 15 şer kere tatlı bir şeye okuyup her gün aç karnına ondan yese aklı basireti ve zekâsı ziyadesiyle artar.

9-      Selameti iman ve şeytan iğvasından emin olmak için 3 günde 10 kere  oruçlu olduğu halde okursa o kimse şeytanın şerrinden emin olur.

10-  Alimler demişlerdir ki bu hizbin sırrını ancak Rasih ulema olanlar bilir. 36 ayeti kerimeyi 6 hadisi nebeviyi ve Esmaullahtan 40 esmayı içinde barındırır. Müstecab olan evratlardan olduğunda şüphe yoktur tüm alimlerce tavsiye edilmiştir.

11- Düşmanları için 3 gün 33 kere oruçlu şekilde okursa düşmanlarına galip gelir.

Hizbül Bahirden önce okunacak dua

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيْمِ

هُوَ اللّٰهُ الَّذٖى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحٖيمُ

هُوَ اللّٰهُ الَّذٖى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزٖيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

هُوَ اللّٰهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْاَسْمَاءُ الْحُسْنٰى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَهُوَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ

فَسُبْحَانَ اللّٰهِ حٖينَ تُمْسُونَ وَحٖينَ تُصْبِحُونَ

وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَعَشِيًّا وَحٖينَ تُظْهِرُونَ

يُخْرِجُ الْحَیَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَیِّ وَيُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ

وَاِذَا جَاءَكَ الَّذٖينَ يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِنَا فَقُلْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ كَتَبَ رَبُّكُمْ عَلٰى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَ اَنَّهُ مَنْ عَمِلَ مِنْكُمْ سُوءًا بِجَهَالَةٍ ثُمَّ تَابَ مِنْ بَعْدِهٖ وَاَصْلَحَ فَاَنَّهُ غَفُورٌ رَحٖيمٌ

وَكَذٰلِكَ نفَصِّلُ الْاٰيَاتِ وَلِتَسْتَبٖينَ سَبٖيلُ الْمُجْرِمٖينَ

قُلْ اِنّٖى نُهٖيتُ اَنْ اَعْبُدَ الَّذٖينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ قُلْ لَا اَتَّبِعُ اَهْوَاءَكُمْ قَدْ ضَلَلْتُ اِذًا وَمَا اَنَا مِنَ الْمُهْتَدٖينَ

ثُمَّ اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ بَعْدِ الْغَمِّ اَمَنَةً نُعَاسًا يَغْشٰى طَائِفَةً مِنْكُمْ وَطَائِفَةٌ قَدْ اَهَمَّتْهُمْ اَنْفُسُهُمْ يَظُنُّونَ بِاللّٰهِ غَيْرَ الْحَقِّ ظَنَّ الْجَاهِلِيَّةِ يَقُولُونَ هَلْ لَنَا مِنَ الْاَمْرِ مِنْ شَیْءٍ قُلْ اِنَّ الْاَمْرَ كُلَّهُ لِلّٰهِ يُخْفُونَ فٖى اَنْفُسِهِمْ مَا لَا يُبْدُونَ لَكَ يَقُولُونَ لَوْ كَانَ لَنَا مِنَ الْاَمْرِ شَیْءٌ مَا قُتِلْنَا هٰهُنَا قُلْ لَوْ كُنْتُمْ فٖى بُيُوتِكُمْ لَبَرَزَ الَّذٖينَ كُتِبَ عَلَيْهِمُ الْقَتْلُ اِلٰى مَضَاجِعِهِمْ وَلِيَبْتَلِىَ اللّٰهُ مَا فٖى صُدُورِكُمْ وَلِيُمَحِّصَ مَا فٖى قُلُوبِكُمْ وَاللّٰهُ عَلٖيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ وَالَّذٖينَ مَعَهُ اَشِدَّاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاءُ بَيْنَهُمْ تَرٰیهُمْ رُكَّعًا سُجَّدًا يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِنَ اللّٰهِ وَرِضْوَانًا سٖيمَاهُمْ فٖى وُجُوهِهِمْ مِنْ اَثَرِ السُّجُودِ ذٰلِكَ مَثَلُهُمْ فِى التَّوْرٰيةِ وَمَثَلُهُمْ فِى الْاِنْجٖيلِ كَزَرْعٍ اَخْرَجَ شَطْپَهُ فَاٰزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوٰى عَلٰى سُوقِهٖ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغٖيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ وَعَدَ اللّٰهُ الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنْهُمْ مَغْفِرَةً وَاَجْرًا عَظٖيمًا

بهالحول والقوة رب سهل ويسر ولا تعسر علينا يا ميسر كل عسير بحق ا ب ت ث ج ح  خ د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ع غ ف ق ك ل م ن و ه لا ي لا اله الا الله 10 محمد رسول الله صلي الله عليه و سلم جزى الله عنا محمدا ما هو اهله 1 استغفر الله العظيم 10 الله اكبر الله اكبر لا اله الا الله وا لله اكبر الله اكبر ولله الحمد 7 يصلي علي النبي صلي الله عليه و سلم 10 اللهم صل علي سيد نا محمد النبي الامي وعلي اله وصحبه وسلم الفا تحة الشريف اللهم صل علي سيد نا محمد النبي الامي وعلي اله وصحبه وسلم يا الله يا علي

Bismillahirrahmanirrahim Huvallahullezi la ilahe illa hu, ‘alimulğaybi veşşehadeh, huverrahmanurrahîm. Huvallahullezi la ilahe illa hu, elmelikulkuddususselamul mu’minul muheyminul ‘azizul cebbarul mutekebbir, subhanallahi ‘amma yuşrikûn. Huvallahul halikul bariulmusavviru lehul’esma ulhusna, yusebbihu lehu ma fissemavati vel’ardi ve huvel’azizulhakîm. (Haşr 22,24)

Fe subhanellahi hîne tumsune ve hîne tusbihûn. Ve lehul hamdu fis semavati vel erdi ve aşiyyev ve hîne tuzhirûn Yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve yuhyil erda ba’de mevtiha, ve kezalike tuhracûn. (Rum 17-19)

Ve iza caekellezine yu’minune bi ayatina fe kul selamun aleykum, ketebe rabbukum ala nefsihir rahmete ennehu men amile minkum suem bi cehaletin sümme tabe mim ba’dihi ve asleha fe ennehu ğafurur rahîm Ve kezalike nufessilul ayati ve li testebine sebilul mucrimîn. Kul inni nuhitu en a’budellezine ted’une min dunillah, kul la ettebiu ehvaekum kad daleltu izev ve ma ene minel muhtedîn (Enam 54,55, 56)

Sümme enzele aleykum mim ba’dil ğammi emeneten nuasey yağşa taifetem minkum ve taifetun kad ehemmethum enfusuhum yezunnune billahi ğayral hakki zannel cahiliyyeh, yekulune hel lena minel emri min şey’, kul innel emra kullehu lillah, yuhfune fi enfusihim ma la yubdune lek, yekulune lev kane lena minel emri şey’um ma kutilna hahuna, kul lev kuntum fi buyutikum le berazellezine kutibe aleyhimul katlu ila medaciihim, ve li yebteliyellahu ma fi sudurikum ve li yumehhisa ma fi kulubikum, vallahu alimum bi zatis sudûr. (Aliimran 154)

Muhammedur rasulullah, vellezine meahu eşiddau alel kuffari ruhamau beynehum terahum rukkean succedey yebteğune fadlem minellahi ve ridvana, simahum fi vucuhihim min eseris sucud, zalike meseluhum fit tevrati ve meseluhum fil incil, ke zer’in ahrace şat’ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukihi yu’cibuz zurraa li yeğiza bihimul kuffar, veadellahullezine amenu ve amilus salihati minhum mağfiratev ve ecran azîma. (Fetih 29)

Bismillahirrahmanirrahim bihil havlu vel kuvvetu rabbi sehhil ve yessir. Vela tüassir aleyna ya müyessiru külli assir. Bihakkı (Alfabe okunur Elif Be Te diye) la ilahe illallah 10 kere) muhammedurrasulullah sallalahu aleyhi ve selem cezallahu anha muhammeden mahuve ehlüh. 1 kere ) estağfirullah el azim. 10 kere) allahu ekber allahu ekber la ilahe illallahu vallahu ekber allahu ekber velillahil hamd.7 kere) ve yusalli alennebiyyi sallahu aleyhi ve selem. 10 kere) allahümme salli ala seyyidina muhammedin nebiyyil ümmiyi ve ala alihi ve sahbihi ve selem. Fatiha suresi okunur. allahümme salli ala seyyidina muhammedin nebiyyil ümmiyi ve ala alihi ve sahbihi ve selem. Ya Allah Ya Aliy denir hizbe  başlanır.

HİZB-ÜL BAHİR

حزب البحر

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيْمِ

يَا عَلِيُّ يَا عَظِيْمُ يَا حَلِيْمُ يَا عَلِيْمُ أَنْتَ رَبِّي وَعِلْمُكَ فَنِعْمَ الرَّبُّ رَبِّي وَنِعْمَ الْحَسْبُ حَسْبِي تَنْصُرُ مَنْ تَشَاءُ وَأَنْتَ الْعَزِيْزُ الرَّحِيْمُ. نَسْأَلُكَ الْعِصْمَةَ فِي الْحَرَکَاتِ وَالسَّکَنَاتِ وَالْکَلِمَاتِ وَالإِرَادَاتِ وَالْخَطَرَاتِ ، مِنَ الشُّکُوكِ وَالظُّنُونِ وَالأَوْهَامِ السَّاتِرَةِ لِلْقُلُوبِ عَنْ مُطَالَعَةِ الْغُيُوبِ ،

**فَقَدِ ابْتُلِيَ الْمُؤْمِنُونَ وَزُلْزِلُوا زِلْزَالاً شَدِيدًا وَإِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ مَا وَعَدَنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ إِلاَّ غُرُورًا** فَثَبِّتْنَا وَانْصُرْنَا وَسَخِّرْلَنَا (هَذَا الْبَحْرَ) …… كَمَا سَخَّرْتَ الْبَحْرَ لِمُوسَى وَسَخَّرْتَ النَّارَ ِلإِبْرَاهِيمَ , وَسَخَّرْتَ الْجِبَالَ وَالْحَدِيدَ لِدَاوُدَ , وَسَخَّرْتَ الْجِنَّ وَالشَّيَاطِيْنَ لِسُلَيْمَانَ وَسَخِّرْلَنَا (كُلَّ بَحْرٍ) هُوَ لَكَ فِي الأَرْضِ وَالسَّمَاءِ وَالْمُلْكِ وَالْمَلَكُوتِ وَبَحْرَ الدُّنْيَا وَبَحْرَ الآخِرَة ,

وَسَخِّر لَنَا (كُلَّ شَيْءٍ) يَا مَنْ بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ  **كهيعص** (3)

اُنْصُرْنَا فَإِنَّك خَيْرُ النَّاصِرِينَ , وَافْتَحْ لَنَا فَإِنَّكَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ , وَاغْفِرْ لَنَا فَإِنَّكَ خَيْرُ الغَافِرِينَ , وَارْحَمْنَا فَإِنَّكَ خَيْرُ الرَّاحِمِيْنَ , وَارْزُقْنَا فَإِنَّكَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ , وَاهْدِنَا وَنَجِّنَا مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ , وَهَبْ لَنَا رِيْحًا طَيِّبةً كَمَا هِيَ فِي عِلْمِكَ , وَانْشُرْهَا عَلَيْنَا مِنْ خَزَائِنِ رَحْمَتِكَ , وَاحْمِلْنَا بِهَا حَمْلَ الْكَرَامَةِ مَعَ السَّلاَمَةِ وَالْعَافِيَةِ فِي الدِّينِ وَالدُّنْيَا وَالآخِرَةِ إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ.

اللَّهُمَّ يَسِّرْ لَنَا أُمُورَنَا مَعَ الرَّاحَةِ لِقُلُوبِنَا وَأَبْدَانِنَا وَالسَلاَمَةِ وَالْعَافِيَةِ فِي دِينِنَا وَدُنْيَانَا , وَكُنْ لَنَا فِي سَفَرِنَا , وَخَلِيفَةً فِي أَهْلِنَا , وَاطْمِسْ عَلَى وُجُوهِ أَعْدَائِنَا , وَامْسَخْهُم عَلَى مَكَانَتِهِمْ فَلاَ يَسْتَطِيعُوْنَ الْمُضِيَّ وَلاَ الْمَجِيءَ إِلَيْنَا .

**وَلَوْ نَشَاءُ لَطَمَسْنَا عَلَى أَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُوا الصِّرَاطَ فَأَنَّى يُبْصِرُونَ وَلَوْ نَشَاءُ لَمَسَخْنَاهُمْ عَلَى مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِيًّا وَلاَ يَرْجِعُونَ**

**يس , وَالْقُرْءَانِ الْحَكِيمِ , إِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ , عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ , تَنْزِيلَ الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ , لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَا أُنْذِرَ ءَابَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ , لَقَدْ حَقَّ الْقَوْلُ عَلَى أَكْثَرِهِمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ , إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلاَلاً فَهِيَ إِلَى الأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ , وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُون **

شَاهَتِ الْوُجُوهُ (3) **وَعَنَتِ الْوُجُوْهُ لِلْحَيِّ الْقَيُّومِ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا** , ** طس** ,  **حم عسق** ، **مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لاَ يَبْغِيَانِ**

**حم** (7) حُمَّ الأَمْرُ وَجَاءَ النَّصْرُ فَعَلَيْنَا لاَ يُنْصَرُونَ .

**حم , تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ , غَافِرِ الذَّنْبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ**

بِسْمِ اللهِ بَابُنَا , تَبَارَكَ حِيطَانُنَا , يس سَقْفُنَا , كهيعص كِفَايَتُنَا , حم عسق حِمَايَتُنَا, **فَسَيَكْفِيْكَهُمُ اللهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ** (3)

سِتْرُ الْعَرْشِ مَسْبُولٌ عَلَيْنَا وَعَيْنُ اللهِ نَاظِرَةٌ إِلَيْنَا بِحَوْلِ اللهِ لاَ يُقْدَرُ عَلَيْنَا

**وَاللَّهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحِيطٌ , بَلْ هُوَ قُرْءَانٌ مَجِيدٌ , فِي لَوْحٍ مَحْفُوظٍ**

**فَاللهُ خَيْرٌ حَافِظًا وَهُوَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِيْنَ** (3)

**إِنَّ وَلِيِّيَ اللهُ الَّذِي نَزَّلَ الْكِتَابَ وَهُوَ يَتَوَلىَّ الصَّالِحِيْنَ** (3)

**حَسْبِيَ اللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ** (3)

وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيْمِ (3)

بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيْعُ الْعَلِيْم (3)

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّمَا خَلَقَ (3)

وَصَلَّى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَّم

Bismillahirrahmanirrahim.

Allahümme ya aliyyü, ya azıymü, ya alim. ente rabbi ve ılmüke fe nı’mer rabbü rabbi ve nı’mel hasbü hasbi.Tensuru men teşaü ve entel azizür rahıym. nes’elükel ısmetün fil harekati ves sekenati vel kelimati vel iradati vel hatarat. Mineşşukuki ve zununi vel evhamis satırati lil kulubi an mütaleatil ğuyub. Fe kadibtü liyel mü’minune ve zülzilu zilzalen şedida. ve iz yekulül münafiküne vellezine fi kulubihim meradün ma veadenallahü ve rasulühu illa ğurura. {Fe sebbetna vensurna ve sahhir lena (külli bahri) hüve leke fil erd. Vessemai velmülki vel melekuti ve behraddünya ve behral ahirah. Ve sehhirlene (külli şeyin). Ya men biyedihi kullu melekutu külli şeyin (kef ha ya ayn sad 3 tekrar) unsurna fe inneke hayrun nasirin. Veftehlena fe inneke hayrul fatihin. Veğfirlena fe inneke hayrul ğafirin. Verhamna fe inneke hayrur rahimiyn. verzukna fe inneke hayrur razikıyn Vehdina ve neccina minel kavmiz zalimin ve heblena rıhan tayyibeten kema hiye fi ılmike venşurha aleyna min hazaini rahmetike vehmilna biha hamlel kerameti meas selameti vel afiyeti fid dini ved dünya vel ahırati inneke ala külli şey’in kadir. Allahümme yessir lena ümurana mearrahati li kulubina ve ebdanina ves selameti vel afiyeti fi dinina ve dünyana. ve kün lena sahıben fi seferina ve halifetün fi ehlina vatmis ala vücuhi adaina vemsah hüm ala mekanetihim fe la yestetıy’unel mudıy’e ve lel mecie ileyna ve lev neşaü letamesna ala a’yünihim festebekus sırate fe enna yübsırun. Ve lev neşaü lemesahnahüm ala mekanetihim fe mestetaü mudiyyen ve la yerciun. Yasin vel kur’anil hakim inneke leminel mürseline ala sıratin müstekıym. tenzilel azızir rahim. li tünzira kavmen ma ünzira abaühüm fe hüm ğafilün. le kad hakkal kavlü alal ekserihim fe hüm la yü’minune inna cealna fi anakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fe hüm mukmehun. ve cealna min beyni eydihim sedden ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fe hüm la yübsirun.şahetil vucüh.(3 kez tekrar) Ve anetil vücuhü lil hayyil kayyum.ve kad habe men hamele zulma. ta sin  ha mim ayn sin kaf. meracel behrayni yeltekıyan. beynehüma berzahun la yabğıyan. ha mim, 7 tekrar) hummel emru ve caen nasru fealeyna la yünsarun. ha mim tenzilül kitabi minellahil azızil alim. ğafiriz zenbi ve kabilit tevbi şedidil ıkab.zittavli la ilahe illa huve ileyhil masıyr. Bismillahi babüna tebarake hıtanüna yasin sakfüna kaf ha ya ayn sad kifayetüna, ha mim ayn sin kaf hımayetüna, fe seyekfike hümüllahü ve hüves semıul alim.  3 tekrar) Sitrul arşi mesbulün aleyna ve aynüllahi nazıratün ileyna bi havlillahi la yukderu aleyna vellahü min veraihim muhıyt. bel hüve kur’anün mecid. fi levhın mafuz. Fallahü hayrun hafizan ve hüve erhamür rahımin.3  tekrar) İnne veliyyiyallahullezi nezzelel kitabe ve hüve yeteveliyyüs salihıyn.(3  tekrar) Hasbiyallahü la ilahe illa hüve , aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym. (3  tekrar) Bismillahillezi la yedurru measmihi şey’ün fil erdı ve la fis semai ve hüves semıul alim.(3 tekrar) euzu bikelimatil-lahit-tammati min şerrima halag 3 tekrar) Ve sallellahü ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve selem.

Etiketler:

Malasef Yorumlar Kapalı.