Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
10 yıl önce tarafından yazıldı, 398 kez okundu ve hakkında yoruma kapatıldı.

Hacamat (Hicamat) Nedir? Nasıl ve Ne zaman yapılır

 

İki omuz arasından, sırttan, başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden tedavi maksadıyla bardak, şişe veya boynuzla kan aldırma. Peygamberimiz (s.a.s)’in sağlıkla ilgili tavsiyelerinden ve bizzat tatbik ettiği sünnetlerindendir.

Hacamat, sebebi belli bir hastalığın tedavisi olmaktan ziyade kan fazlalığının vücutta meydana getirdiği rahatsızlıkları gidermek için kullanılan genel bir tedavi usûlüdür.

Genellikle, cam bardakla  yapılır; tarihte, kemik, boynuz ,bambu ile de yapılmıştır.

Cupping Doğu’da hem de Batı’da yayılan inanılmaz derecede eski ve evrensel bir uygulamadır. Dünyanın tüm yerli halkları ve ilkel şamanistik uygulamalarda, vücudun hastalıklarını ve sakatlıklarını emme üzerinden tedavi eden uzmanlaşmış  şamanlar vardı.

Doğuda, Çin en az beş bin yıl boyunca tedavi noktaları sanatını uygulamıştır. Tui Na masaj, akupunktur ve yakı, Cupping ile bölgesel noktaların tedavisi sonrasında aktive olan organlar tespit edilmiştir, Hacamat, durgunlukları ve aşırılıkları rahatlatmak için akupunktur noktalarına uygulanır.

Batıda, kupa terapisi Mısır’da doğmuştur. M.Ö. 1550 yılında yazılmış Ebers Papirüs’te, by tedaviden bahsedilmiştir. Eski Mısırlılar hemen her hastalık için cupping therapy’de çare aramışlardır.

Hipokrat ve Galen cupping terapinin sadık savunucuları ve kullanıcıları olmuşlardır.

Ünlü Yunanlı tarihçi ve hekim Herodot, (M.Ö.413) şunları yazmıştır:

“Cupping ile çizerek vücut kusurlu maddeden arınma imkanına sahip, aynı zamanda ağrı azalması, iltihabın azalması, zayıf bünyenin güçlendirilmesi; başdönmesi ve bayılma eğiliminin kaldırılması, yüzeye doğru oturmuş durgunlaşmış kusurlu maddenin uzaklaştırılması. Bunlar ve daha birçok benzer hastalıklar, kanlı Kabakgiller (Bardak), uygulaması ile rahatlar. ”

Eskiden yaygın olarak “hacamat bıçağı” veya “hacamat zembereği” denilen bir aletle tatbik edilen bu usûl, bugün yerini enjektörle kan almaya bırakmıştır. Hacamat bıçağı, tarak biçiminde, vücutta bir sıra çizik meydana getiren bir alettir. Bir yüzünde birçok yarık bulunan bakır bir kutu içinde tetikli bir zembereğe bağlı olan bıçaklar, düğmesi basılınca zembereğin boşalmasıyla yarıklardan dışarı fırlar ve vücutta çizikler meydana getirir. Bardak vb. bir şeyle çizikler üzerinden kan çekilir. Bir cins sülük de bu iş için kullanılmaktadır. Sülük vücudun ağrıyan bölgelerine konularak kanı emmesi sağlanır.

Ameller niyetlere göre değer kazanır. Sünnete uymak niyetiyle ve bize emanet olan vücudumuzun sağlığına kavuşması için yaptırdığımız hacamat bir ibadet değeri taşır. Çünkü ibadetlerimizi ve diğer görevlerimizi ancak sağlıklı bir bedenle tam olarak yerine getirebiliriz.

Peygamberimiz (s.a.s)’in yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği işlerin şüphesiz bir anlamı ve hikmeti vardır. Onun hayatı bizim için örnektir: “Andolsun Allah’ın Resulu’nde sizin için Allah’ı ve ahireti arzu eden ve Allah’ı çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardır” (Ahzâb, 21).

Mirac gecesinde yanından geçtiği bir melek grubunun Peygamberimize: “ümmetine hacamatı emret!” diye söylediğini Abdullah b. Abbâs (r.a) rivayet etmektedir (Ali Nâsıf, et-Tâc, III, 203).

Hz. Peygamber (s.a.s) bizzat kendisi Ebû Taybe adında bir Haccâm’a hacamat yaptırmış ve başından kan aldırıp haccâma ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır. (yahut hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır)”(Buhâri, Tıb 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Dâvûd Nikâh 26, Tıb 3).

Hz. Peygamber (s.a.s) ihramlı iken hacamat yaptırmıştır (Buhârî, Savm, 22; Müslim, Hac 87, 88; Ebû Dâvûd Menâsik 35).

İhramlı iken saç kestirmemek şartıyla hacamatın caiz olduğu hususunda âlimler arasında görüş birliği vardır. Aynı şekilde Hz. Peygamber (s.a.s) oruçlu iken de hacamat yaptırmıştır. Yani kan aldırmıştır (Buhârî, Tıb II; Ebû Davûd, Siyâm 29).

Nâfi (r.a)’den rivayet edildiğine göre İbn Ömer (r.a) (Kendisine): Nâfi, kan (fazlalaşmak suretiyle) beni yedi. Bunun için sen bana bir hacamatçı getir ve genç bir hacamatçı seç. Ne yaşlı ne de çocuk hacamatçı seçme demiştir.

Nâfi der ki; İbn Ömer (r.a) şöyle dedi: Ben, Resulullah (s.a.s)’den şu buyruğu işittim: “Hacamat olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacamat olmak aklı ve hıfzetme (ezberleme) gücünü arttırır. Hâfız olanın da hıfzetmek kabiliyetini kuvvetlendirir. Artık kim hacamat olmak isterse Allah’ın ismini anarak perşembe günü hacamat olsun ” (İbn Mâce, Kitâbu’t-Tıb, 22).

İbn Hacer Buhârî şerhindeki Hacamat bölümünde özetle şu bilgiyi verir: Buhârı, Sahîhinde “Hangi saat hacamat olur” başlığı altında bir bâb açmış ve burada Ebû Mûsa’nın geceleyin hacamat olduğuna dair bir eseri ile Hz. Peygamber (s.a.s)’in oruçlu iken hacamat olduğuna dair İbn Abbâs (r.a)’ın bir hadîsini rivayet etmiştir.

İbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), İsrâ ve Mîrâc gecesini anlattı. Meleklerden hangi guruba uğradıysa kendisine “Ümmetine kan aldırmayı emret” dediklerini bize aktardı.” (Tirmizi, 2052, Ebû Dâvûd, Tıp: 3; İbn Mâce: Tıp: 20)

İkrime (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: İbn Abbâs’ın kan alma işini bilen üç hizmetçisi vardı ikisi ona ve ailesine gelir temin ederdi. Birisi ise kan alma işi yapardı. İkrime dedi ki: İbn Abbâs şöyle dedi: “Peygamber (s.a.v.), kan almayı bilen köle ve hizmetçi ne iyidir. Kanı alıyor, sulbun yükünü hafifletiyor. Gözlerin parlak görmesini sağlıyor. İbn Abbâs şöyle devam etti: “Rasûlullah (s.a.v.), miraç’ta hangi melek gurubuna uğramış ise hepsi kan aldırma işine devam et” demişlerdi. Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Kan aldıracağınız en uygun günler her kamerî ayın on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günleridir” buyurdu.

Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Tedavide kullandığınız en iyi ilaçlar burun damlası, şurup, kan aldırmak ve müshil ilaçlarıdır” buyurdu. Rasûlullah (s.a.v.)’e amcası Abbâs ve diğer bazı kimseler bir rahatsızlığı anında kendisine rızası olmadan zorla şurup içirdiler de Rasûlullah (s.a.v.), bana kimler şurup içirmişti diye sordu. Hepsi sustular bunun üzerine amcası Abbâs’tan başka herkese o şuruptan içirildi. (Tirmizi, 2053, Ebû Dâvûd, Tıp: 3; İbn Mâce: Tıp: 20)

Hacamatın yani kan aldırmanın insan sağlığına birçok katkıda bulunduğu tıbbî bir gerçeğe dayanır. Özellikle bazı deri hastalıklarının tedavisinde hacamatın faydası görülmüştür.

Hadis kaynaklarımızda hacamat yapılan yerler ve hacamat vakitlerine dair rivayetlerde mevcuttur.

 

 Vücutta Hacamat olunan yerlerle alakalı hadisler:

 Abdullah bin Buhayne (Radıyallâhu Anh)’den rivayet edildiğine göre :
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (Veda Hacc’ında) Lahy-i Cemel (denilen yer) de ihrâmlı iken başının ortasından hacâmet ettirdi.”

Alî (bin Ebî Tâlib) (Radıyallâhu Anh)’den rivayet edildiğine göre:
Cebrail (Aleyhisselâm), Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ‘e (boynun iki tarafında bulunan ve) Ahdaayn (denilen iki damarın) hizasına ve iki omuzun arasına hacâmet yaptırma emrini İndirdi.”                                                                                                 

Enes (Radıyallâhü anh)’den rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ahdaayn (denilen iki damarın hizasın) da ve omuzların arasından hacâmet oldu.”

Ebû Kebşe el-Ensârî (Radıyallâhü anh)’den rivayet edildiğine göre:
Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) başına ve iki omuzu arasına hacâmet ettiriyor ve şöyle buyuruyordu:
«Kim vücûdundan şu (bozuk) kanları akıtıp dökerse (hastalıklardan) herhangi bir şey için başka bir şeyle tedavi olmaması ona zarar vermez.»”

Câbir (Radıyallâhü anh)’den rivayet edildiğine göre: Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) (bir defa) atından bir hurma dalı üzerine düşerek ayağı çıkmıştır.
(Râvi) Veki demiştir ki: Yâni Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) bir incinmeden dolayı ayağının üstüne hacâmet ettirmiştir.” (hadisler bknz. İbni Mace, 3481,3485 )

 

Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), başının arkasındaki iki yan damarından ve iki kürek kemiği arasından kan aldırmıştı. Rasûlullah (s.a.v.), ayın on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldırırdı.” (Tirmizi, 2051,Ebû Dâvûd, Tıp: 3; İbn Mâce: Tıp: 20)

 

Hangi Günlerde Hacamat Yapıldığıyla ilgili Hadisler:

Enes bin Mâlik (Radıyallâhü anh)’den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
«Kim hacâmet olmak isterse (kameri ayın) on yedi veya ondo-kuz ya da yirmi birinci gününü araştırıp seçsin ve kan fazlalaşmak suretiyle herhangi birinize galebe çalıp onu öldürmesin.»” (İbni Mace, 3486)

 

Enes (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.), ayın on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldırırdı.” (Tirmizi, 2051,Ebû Dâvûd, Tıp: 3; İbn Mâce: Tıp: 20)

 İbn-i Ömer (Radıyallâhü anhümâ)’dan; Şöyle demiştir:
Ya Nâfi, kanım fazlalaşmak suretiyle bana galebe çaldı. Bu nedenle sen benim için bir hacâmetçi ara. Gücün yeterse yararlı ve bu işi iyi beceren bir hacâmetçi seç. Bulacağın kişi ne çok yaşlı ne de küçük yaşta bir çocuk olsun. (Hacâmet olmak istememin sebebi şudur:) Çünkü ben Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’den şu buyruğu işittim:
-Hacâmet olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacâmet olmakta şifâ ve bereket var ve hacâmet, akıl ve hıfzetme (yâni belleme) gücünü artırır. Bu itibarla en isabetli olana uymak üzere Allah’ın bereketiyle Perşembe günü hacâmet olunuz ve Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinde hacâmet olmaktan sakınınız. Pazartesi ve Salı günü de hacâmet olunuz.


«Hacamet olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacâmet olmak aklı artırır, hıfzetme (belleme) gücünü artırır, hafız olanın da hıfzetme kabiliyetini kuvvetlendirir. Artık kim hacâmet olmak isterse Allah’ın (mübarek) ismini anarak Perşembe günü (hacâmet) olsun. Cuma günü, Cumartesi günü ve Pazar günü hacâmet olmaktan sakınınız. Pazartesi ve Salı günü de hacâmet olunuz. Çarşamba günü hacâmet olmaktan sakınınız. Çünkü Çarşamba günü, Eyyüb (Aleyhis- selâmın başına belanın geldiği gündür ve ne cüzzâm (hastalığı) ne de baras (hastalığı) Çarşamba günü veya Çarşamba gecesi dışında kalan hiç bir gün veya gecede meydana gelmez.»“(İbni Mace, 3487)

 

Hacamat Ne zaman yapılır

 

“Sıcak şiddetlendiği zaman hacamat ile yardım isteyin” Hadis-i Şerif

Hacamat havalar ısınmaya başladığı zaman yapılır. Sıcaklar bastırdığı zaman ilkbaharın sonu,kiraz çıktığı zaman Mayıs-Haziran aylarıdır.
Yukarıda hadislerde ki izahlardan da anlaşılacağı üzere Hacamat Arabi ayın günlerine göre yapılır.Arabi ayların 15-17-19-21-23-25 nci günleri tavsiye edilmektedir. Arabi ayın 15 inden sonra 25  kadar olan günlerde uygulanması tavsiye edilmektedir. Bu günler geçince bir sonraki ay beklenmelidir.

Hacamat hastalık (tedavi amaçlı) için her zaman yaptırılır.

Hacamat  güneş doğduktan hemen sonra yapılabildiği gibi öğlen kerahet vaktine kadar da yapılabilir , bu mümkün olmazsa öğlen ikindi arası.İkindiden sonra akşama kadar hacamat yapılması uygun değildir. Bazı sahabe efendilerimizin gece hacamat yaptırdıkları rivayet edilmektedir.Hacamatta önemli olan vücudun dinlenmiş olmasıdır. Pazar, Pazartesi, Salı ve Perşembe günleri hacamat yaptırılır. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri kaçınılması gereklidir. Alaca ve Baras gibi cilt hastalıklarının sebebi Çarşamba yapılan hacamattır diye rivayetler vardır. onun için günlere dikkat etmek gerekir.

Hacamat hangi hallerde yapılmaz?

–  Hacamat çok ihtiyar ve zayıf kişilerde,
–  Kalp Yetmezliği olanlarda,
–  Bir yeri kesildiğinde kanı durmayan kişilerde,
–  Hamilelerde,
–  Aşırı kansız kişilerde
–  Tansiyonu çok düşük olan kişilerde
–  Küçük çocuklarda
–  Çok hassas ve korkan kişilerde kanlı hacamat yapılmaması tavsiye olunur, duruma göre kansız hacamat tatbik olunur. Diğer Tabirle Kupa terapisi.

 –  İki çukurdan yani ense çukuru ve bıngıldaktan, hacamat yapılmaz. Kafa arkasından, ense çukurunun altından (boyun), kulak arkası bölgelerden sık hacamat yapılmaz.
–  Eskiden oluşmuş katarakta ve göz ameliyatından sonra kafa arkasına, ense çukurunun altına ve kulak arkasına özel durumlar hariç, hacamat yapılmaz,

Hacamattan Önce ; 

–   Hacamat olmadan önce uykusuz  kalınmayacak ve  beden istirahatlı olacak.
–   2-3 saat öncesinden aç olunacak.(sindirim işleminin tamamlanması gerek)
–   1 gün önceden cima yapılmaması tavsiye olunur.
–   Hacamattan 1 saat önce bal şerbeti içilmesi tavsiye olunur.

 

Hacamattan Sonra ;

–   Bir yemek kaşığı üzüm sirkesi ve arkasından Bal Şerbeti içilmesi tavsiye olunur.
–   Yağlı gıdalar ve hayvansal gıdalar(et,süt ve süt ürünleri 1 gün boyunca ) tüketilmeyecek.
–   Ekşi ,Tuzlu ve acılı gıdalar tüketilmemeli(Turşu vs.gibi).
–   O gün cima yapılmaması tavsiye olunur.
–   O gün beden istirahat ettirilecek, sıcak banyo yapılmayacak. ( gereklilik halinde ılıksu ile yapılabilir )
–   Hacamattan hemen sonra uyunmayacak ,(3-4 saat sonra uyunması tavsiye olunur.)

Günümüzde Hacamat Yapılan ve Şifasına Vesile olunan Rahatsızlıklar

Migren, Baş ağrısı ve Siniz üt

Bel ve Boyun Fıtığı

Kireçlenme, Romatizma, İltihaplı Eklem Romatizması

Hipertansiyon, Şeker

Unutkanlık, Hafıza zayıflığı, Alzheimer, Depresyon

Kronik yorgunluk Halsizlik uyku isteği

Böbrek hastalıkları

Sedef, Egzama, Sivilce,  Deri Hastalıkları, Varis

Kalp hastalıkları ve kan dolaşımı problemleri

Karaciğer hastalıkları, Yüksek kolesterol

Görme bozuklukları

Hormon al hastalıklar

Cilt kırışıklıkları

Altını ıslatma problemi

Erken boşalma

Diş eti hastalıkları

Boyun ve sırt ağrıları

Manevi hastalıklar (Sihir, Büyü, Vesvese)

 

 

Etiketler:

Malasef Yorumlar Kapalı.