Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
13 yıl önce tarafından yazıldı, 344 kez okundu ve hakkında yoruma kapatıldı.

Ferasetten Bahseden Hadis ve Ayet

Ebu Said’den (r.a) Rasalullah (s.a.v) şöyle buyurdu: müminin ferasetinden sakının çünkü o baktığında Allahın nuruyla bakar (Tirmizi 3127)

Hadisten çıkan netice: Ferasettir. Feraset kalbin saf olması durumu olup devamlı Allahı (c.c) zikretmek ve Takva ile elde edilir. Böyle bir mümin çoğu zaman olayların hakikatını idrak eder ki buna da feraset denilir. Feraset keşfin bir şubesidir. Hadis açıkça buna dalalet eder.

Kuranı kerimde de müminin bu vasfı şu ayette anlatılır.

Esteizu billah: İnne fi zalike le ayatil lil mutevessimîn

Şüphesiz bunda düşünüp görebilen(işaretlerden mana çıkarabilen) kimseler için ibretler vardır (hicr 75)

Alimlerin ayetteki “mütevessimin” ile ilgili farklı tefsirleri vardır: Bunun, “Feraset sahibi olanlar”, yahut “tahkîkî bir bakışla bakanlar”, yahut “tefekkür edip, inceden inceye düşünenler”, yahut “ibret alanlar”, veyahut “basiret sahibi olanlar” manasına olduğu söylenmiştir. Zeccac ise: “Bu kelimenin Arapça’daki hakiki manası, “bakış ve incelemelerinde son derece ciddi ve sebatlı olup, eşyanın (herşeyin) alametini, vasfını ve özelliğini bilen kimselerdir” der. “Mütevessim” kelimesi, eşyanın hakikatına delalet eden, hususiyeti araştıran kimse anlamındadır. Nitekim “Onun hakikatini öğrendim ve gerçek hususiyetini anladım” manasında, dersin. (Fahreddin razi Tefsiri Kebir)

Evet hem ayet hem de hadisin ihbarıyla feraset erbabı vardır müminin bir vasfıdır.

Etiketler:

Malasef Yorumlar Kapalı.