Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar
2 yıl önce root1 root1 tarafından yazıldı, 21 kez okundu ve hakkında hiç yorum yapılmadı.

Evren Nasıl Yok Olacak

Bilim adamlarının bu evrenin şekline göre yok oluş teorilerinden sonra bizler kurana baktığımızda göklerin nasıl yok olacağı açıkça beyan edilmiştir. Ayette:  Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz bunu yapıvereceğiz. (Enbiya, 104) buyurulur. Zümer 67 ayetinde de aynı manada kullanılmıştır.

Bu âyet de bulutsu kütlenin patlayıp bölünerek parçalanmasın (fatk:)dan sonra açılıp gökleri oluşturan kütlelerin, zamanı geldiğinde yeni­den, bir kitap sayfalarının dürülüp dip kısmına döndürülüşü gibi, ilk çıkış noktasına döndürüleceklerini anlatıyor. Bu dürüp geriye katlama işlemine sözü edilen âyette “tavy:” denilmektedir. Tavy, açıp yayma anlamın­daki “neşr”in zıddı bir anlama sahiptir. Kuranın mucizevi uslub inceliğinden birini bu ayetlerde görüyoruz. Göklerin yok oluş tarzı anlatılırken aynı ayetin aslında göklerin nasıl yaratıldığının da cevabını verir. Bu açıklamalar, âlemin, önce açılıp genişlediğini, gösterir. Aksi halde onun yeniden bir yere toplan­masından söz edilemez. Bu uslub inceliği bile aslında kuranın beşerî bir kelam olmadığını gösterir.

Kur’an’ın pek çok âyetinde, canlı bir hayat geçirmiş olsun, cansız âlemler olsun, genel olarak her şeyin geriye ve öteki hayata, diğer değişle, yeni bir hayata dönüşünden söz edilir. Bunun için “iade: sözcüğü kullanılmıştır. [1]

Bu işlem yeni âlemleri (ahret) kurmak içindir. Bu ayetlerin ifadelerinden anlıyoruz ki, girişte maddenin asıl yapı taşı dediğimiz maddeler haricinde kâinatta her şey yok edilecektir.

 Yüce Allah, âdeta eskimiş âlemlerin kalan bu malzemelerini bir araya getirip onlardan yeni başka âlem­ler inşa edecektir. Bundan sonra cennet ve cehennem gibi biri çok mükem­mel öteki çok korkunç iki ayrı âlem işlevlerini sürdüreceklerdir. Yer ve gök­lerin kalıntılarından Rabbimiz ahret diye tanımladığımız ebediyet yurdunu yaratacaktır. Akıllı canlı varlıklar için geriye dönüş ve yeniden yaratılış, cennet veya ce­hennem birinde yer almak içindir. Göklerin katlanarak geriye dönüşü, yeni bir hayat ve yeni âlemlerin kurulmasına başlangıç olması içindir. Bir âlemin sonu, bir başka hayat ve bir başka âlem için başlangıç olacaktır. Ayette: Allah’ın, yarattıklarını, ilkten nasıl yarattığını ve sonra onları nasıl tekrar (yeni yaratılışla) var edeceğini düşünmezler mi? Deki; yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah’ın yaratmaya nasıl başladığını araştırıp gözleyin. Bundan sonra Allah (aynı şekil­de) ahret hayatını inşâ edecektir. (Ankebut, 19,20) buyrulur.

Buraya kadar verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere, bilim adamlarına şu an muamma olan, bilinmeyen durumlar kuranda açıkça ifade edilmiştir. Bu son ki verdiğimiz ayette özellikle insanlardan ilk yaratılışın nasıl olduğunu araştırmaları istenmiş ve meşhur tehaddi- meydan okuma üslubunu sergilemiştir. Yani Araştırın ve bir beşer kelamıysa aksini ispat edin üslubu. Ve bir de insanlara binlerce yıldır nereden geldik, nereye gidiyoruz sorularının cevabını vermekle kalmamış, onlara cevabı bulmak için nasıl bir yol izlemeleri gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Yani ilk yaratılış safhaları Bunu çözdüğünüzde bilinki, sistem aynıdır yani ahret vardır ve yaratılışı da o bulduğunuz evrenin ilk yaratılış safhalarının aynısıdır diye açıkça denmek istenmiştir. Şu an ki ilmin ve teknolojinin bile çözümleyemediği bu ilmi gerçeklerin ümmi bir peygambere s.a.v 1440 yıl önce bildirilmesi, akıl ve biraz izan sahibi herkesçe anlaşılır ki kuran bir beşer kelamı olamaz. 

Kün emrinin Kef sırrıyla yerleri, gökleri ve alemleri yoktan var eden Hallak, Halık, Bedi olan Zatı Azameti ve Kibriyasınca Tesbih ve Tenzih ederiz

Bir yıldızın oluşumu ve yaratılışıyla, insanın oluşumu ve yaratılışını birbirine benzer şekilde yaratan yüceler yücesi Halıki Azim Allahı Azameti ve Kibriyasınca tesbih ve tenzih ederiz.

Göklerdeki kara delikleri, yılanı ve insan omurgasını birbirine benzer şekilde yaratan yüceler yücesi Zatı Azameti ve Kibriyasınca tesbih ve tenzih ederiz. 

Atom altı parçacıklarından, galaksilere ve evrenleri birbirine benzer ve uyumlu şekilde ölçü ve ahenkle yaratan halıkı Zül Celali Azameti ve Kibriyasınca Tesbih ve Tenzih ederiz

Göklerdeki karadeliklere karşılık insan kalbinde Nokta-ı Süveyd yaratan Yüceler Yücesi Zatı Akdesi Azameti ve Kibraysınca Tesbih ve Tenzih ederiz onu Tesbih ve Tenzihden dahi Tenzih ederiz

Şüphesiz seni hakkıyla senden başkası tenzih edemez sen kendini tenzih ettiğin vede övdüğün gibisin Allah’ım


[1] ( Bak. Yûnus, 10/4, 34; Enbiyâ, 21/104; Rûm, 30/11, 27; Ankebûl, 29/19; Burûc, 85/13; Nemi, 27/64) 

Etiketler:

Güvenlik Sorusu ** Zaman sınırı bitmiştir. CAPTCHA yeniden yükleyin.