Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar

Hocamıza bu covid-19 virüsüyle beraber sosyal medyada bazı çevrelerce efendimizin s.a.v hastalıklar bulaşmaz hadisini dillendirdiklerinden dolayı bu hususu sorduğumuz bir kısa sohbettir. bu hadislerde kastedilen mana nedir? Efendimiz s.a.v gerçektende hastalıklar bulaşmazmı demiştir?bereket bulmanız duasıyla

Haydarı Kerrar Son Eserleri
Sponsor Olmak İster misin ?

Tıp Eserlerinde bildirilen bazı uydurma hadisler Tarih boyunca yazılmış tıbbı nebevi eserlerini incelediğinizde görürsünüz ki; bu eserleri kaleme alan şahıslar hekim olduklarından, yani hadis ilimlerine vakıf olmadıklarından dolayı, birçok uydurulmuş bilgileride eserlerine almışlardır yanlışlıkla. Mesela Dr. Hüseyin Remzi beyin tıbbı nebevi eserinde prinçle alakalı verdiği bilgi gibi. Bu durumda gelinen süreçte müslümanlar arasında yanlış bilgilere sebep olmaktadır.  Yani kişi sosyal medyada veya tıbbı nebevi eserlerinde bildirilmiş uydurma hadisi, hadis diyerek yazmakta ve farkına varmadan günaha ve vebale girmektedir. Bu dinen efendimize s.a.v iftira […]

Cin Suresinin Hadiminin Mührü   Evet bu aşağıdaki Mühür Meşhur Cin suresinin Hadimi olan Padişah Ebu Yusufun kullandığı Mührüdür. Şimdi bu Mühür oğlu Kasım tarafından kullanılmaktadır. Şimdi bu Mührü vermemizdeki sebep Geçen açtığım Havas ilimlerinde Hadim konumda değindiğim şeylerdir. Orada demiştim ki nedense sözde Havas alimleri Cin suresi hadiminin başka işi yokmuş gibi 3 günlük riyazet peşinden altın vs. istekleriyle alakalı bilgi vermişler. Kuranın sırlarına dönük gerçek bilgiler vermemişler diye yazmıştım. Şimdide sözde Havas alimlerinin ve (günümüzde onların uzantılarının) eserlerinde bazı davetlerde verdikleri […]

İSRÂ VE MİRAC MUCİZELERİ   İsrâ ve Mirac Kelimelerinin Mânâları   İsrâ; gece yürümek, yola gitmek, gece yolculuğu etmek, ettirilmek[1][1] demektir. Mirac da; yükseğe çıkış aracı demektir.[2][2]   İsrâ ve Mirac Hadisesinin Tarihi   İsrâ ve Mirac hadisesi nübüvvetin onikinci yılında,[3][3] Peygamberimiz (a.s.)ın Medine’ye hicretinden onsekiz ay[4][4] veya onaltı ay[5][5] veya ondört ay,[6][6] ya da bir yıl önce vuku bulmuştur.[7][7] Bunun; Hicretten sekiz ay önce,[8][8] Recep ayında[9][9], Recep ayının yirmiyedinci gecesinde vuku bulduğu da rivayet edilir. [10][10] Daha başka rivayetler de vardır.[11][11]   […]

Efendimizin (s.a.v) Bazı Mucizeleri Bütün mevcûdât (varlıklar), Allahü teâlânın varlığını ve birliğini gösterdikleri gibi, Muhammed aleyhisselâmın da hak Peygamber olduğunu ve üstünlüğünü göstermektedirler. Sevgili Peygamberimizin mu’cizelerine başlamadan önce, sizlere şu önemli hususları arzetmekte fayda görüyoruz: Muhammed aleyhisselâmın mu’cizeleri, zaman bakımından üçe ayrılmıştır: Birincisi, mübârek rûhunun yaratılmasından başlayarak, Peygamberliğinin bildirildiği “bi”’’set” zamanına kadar olanlardır. Bunlara, “İrhâsât” yâni, başlangıçlar denir. Tekili “irhâs”tır. İkincisi, bi”’’setten (Peygamberliğinin bildirilmesinden) vefâtına kadar olan zaman içerisindekilerdir. Bu ikinci kısımdaki “mu’cize”lerinin, 3.000 (üç bin) kadar olduğu bildirilmiştir. Üçüncüsü de, vefâtından kıyâmete […]

Efendimizin (s.a.v) Bazı Faziletleri İslâm âlimlerinin buyurdukları gibi, saâdetlerin başı, Muhammed aleyhisselâmı tanımak, sevmek, O’na îmân etmek, tâbi’ ve teslîm olmaktır. İşte bundan dolayı şimdi burada, O’nun bazı fazîletlerini, üstünlüklerini ele almak istiyoruz. Resûlullah Efendimizin üstünlüklerini bildiren yüzlerce kitap yazılmıştır. Şimdi biz burada, “Mevâhib-i Ledünniyye” ve “Mir’ât-ı Kâinât” kitaplarından özetliyerek, onun üstünlüklerinden bir kısmını, kısaca bildirmeye çalışacağız: 1- Mahlûklar içinde ilk olarak Muhammed aleyhisselâmın rûhu yaratılmıştır. 2- a) Allahü teâlâ, O’nun ismini Arş’a, Cennet’lere ve yedi kat göklere yazmıştır. b) Allahü teâlâ, kelime-i […]

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Tüm İsimleri ile Selavat   إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا   Muhakkak ki, Allah ve melekleri, peygambere hep salat ile ikramda bulunurlar. Ey iman edenler, haydi ona teslimiyetle salat ve selam getirin! (Ahzab 56)   BismillahirRahmanirRahim Elhamdü lillahi Rabbil alemin vesselatu vesselamu ala Rasulina  muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain Kuranı kerimde bu bildirilen emir ve hadislerde bildirilen Efendimize (s.a.v) salavatın ehemmiyeti neticesinde Ümmetin Alimleri, Fazılları, Velileri vs. bu emri […]

“ZAMAN OLUR Kİ, FAKİRLİK KÜFRE YAKLAŞIR” HADİS-İ ŞERİFİ ÜZERİNE   Allah’a mutlaka kul olmak isteyen ona iyi inanır. Ve her işini O’na teslim eder. O kul, bilir ki, rızık hakkında Allah kefildir. Yine okul kanaat getirmiştir ki, kendine ulaşan iyi bir iş, ilâhi fermandan habersiz değildir. Her hangi bir fena hal de kaderi ilâhinin iktizasıdır. Bilhassa şu ilâhi vade kopmaz bağlılığı vardır: – “Bir kimse Allah’ın emirlerine bağlı olur ve ondan korkarsa, ona güç yollar kolay olur. Bilmediği yerden rızık kapılar açılır. Kendisine […]

EFENDİMİZİN (s.a.v) ÖRNEK AHLÂKI ve ŞAHSİYETİ Kuşkusuz hem ferdî hem de sosyal bakımdan İslâm’ın ideal ve örnek insanı Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Selem) dir. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm Resûlullah’ın hayat ve şahsiyetini müslümanlar için örnek olarak göstermiş (el-Ahzâb 33/21); bu sebeple ashâb-ı kirâm onun hayatını titizlikle izlemişler; bu hayatı hem bizzat kendi yaşayışlarına örnek almışlar hem de sonraki nesillere büyük bir gayret ve itina ile nakletmişlerdir. Onun ahlâkı ve şahsiyeti hakkında en önemli kaynak Kur’ân-ı Kerîm’dir. Çünkü, Hz. Âişe’nin belirttiği gibi (Müslim, “Müsâfirîn”, […]

Hadis ve Sünnet Nedir   HADÎS:   Hz. Peygamber (s.a.s)’in sözleri, fiilleri, takrirleri ile ahlâkî ve beşerî vasıflarından oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şekli. Bu mânâda hadis, sünnet ile eş anlamlıdır. Hadis kelimesi, “eski”nin zıddı “yeni” anlamına geldiği gibi, söz ve haber anlamlarına da gelir. Bu kelimeden türeyen bazı fiiller ise haber vermek, nakletmek gibi anlamlar ifade eder. Hadis kelimesi, Kur’ân’da bu anlamları ifade edecek biçimde kullanılmıştır. Sözgelimi, “Demek onlar bu söze (hadis) inanmazlarsa, onların peşinde kendini üzüntüyle helâk edeceksin.” […]