Kategoriler
Tavsiye Siteler
Son Yazılar
Son yorumlar

EL-BÂTIN (اَلْبَاطِنُ)62Ahityail: Gizli, zât ve mahiyeti gizli olan, zâtının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından duyuların ve aklın idrakinden gizli olan, duyu organları ile idrâk edilemeyen, her şeyin gerçek yüzüne vâkıf olan; her şeyin iç yüzüne şahitlik eden; zuhurunun şiddetinden [Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte gelip de Rabbi ona hitab edince: “Ya Rabbî! Göster bana Zatını, bakayım Sana!” dedi. Allah Teâla şöyle cevap verdi: “Sen Beni göremezsin. Ama şimdi şu dağa bak, eğer yerinde durursa sen de Beni görürsün!”. Derken Rabbi dağa tecelli eder etmez […]

Haydarı Kerrar Son Eserleri
Sponsor Olmak İster misin ?

EL-VEDÛD (اَلْوَدُودُ)20 Cegail-Hehyail: Çok seven ve sevilen, müminleri seven, iyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, cemâlini, isimlerini ve bunların tecellîleri olan mahlukâtının güzelliklerini çok seven; rahmetinin güzel meyveleriyle söz ve fiilleriyle kendini yaratıklarına sevdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan. Vedûd’un, seven ve sevilen olmak üzere iki manası vardır. Allah Teâlâ, kullarını çok sever, onları lütuf ve ihsanına garkeder. Sevilmeye lâyık ve müstehak olan da ancak O’dur.Kamer saatinde bayanları teshir için okunur. Okunan şahsın üzerine teshir olur . kalbi okuyana […]

EL-VÂSİ’ (اَلْوَاسِعُ)137 Takdihail-Talhiyail: Bol veren, evreni kucaklayan, ilmi ve merhameti geniş olup her şeyi kuşatan, kudret, rahmet, bağışlama, iş ve fiilleri, tecellî ve tasarrufları, sıfat ve isimleri, bütün varlıkları içine alacak kadar geniş olan. Kullarına bol bol nimetler veren. Allah’ın ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şeyi kaplamıştır. Allah’ın ilminden hiçbir şey gizlenemez, ikram ve ihsanına bir nihayet yoktur. Zuhalde zikrine meşgul olsa gam ve kederden kurtulur istediğine nail olur. Aynı şekilde kamer saatinde meşgul olanında kalbi genişler keder ve […]

EL-MUSAVVİR (اَلْمُصَوِّرُ) 336 Seydail-Sakyail: Şekil veren, her şeye şekil ve özellik veren, her bir yaratığa titizlik ve maharetle sanatlı bir şekilde farklı suretler giydirerek sanatının güzellik ve mükemmellikleri gösteren. Allah Teâlâ herşeye bir suret, bir özellik vermiştir. Herşeyin kendisine göre şekli, dıştan görünüşü vardır ki, başkalarına benzemez. Mesela: İnsanlar arasında tamamiyle birbirinin aynı iki insan yoktur. Bundan daha garibi, parmak uçlarındaki çizgilerdir. Bu çizgiler, insanların sayısı kadar değişiktir ve hiçbiri ötekine uymaz. Şu halde insanın hiç taklit olunamayacak imzası, bastığı parmak izidir. İşte […]

EL-MU’MİN (اَلْمُؤْمِنُ) 136 Gadzail-Hekyail: Güven veren, inananları güvenlikte kılan, vaadine güvenilen, muhafaza ve himayesiyle her korkuyu gideren, her tehlike ve felâketten kurtuluş ve güven veren, gönüllerde iman ışığı yakan; kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran. Allah Teâlâ, kalblere iman ve hidayet bağışlayarak oralardan şübhe ve tereddüdleri kaldırmıştır. Kendine sığınanlara aman verip korumuş, emniyetle rahatlandırmıştır. Zühre saatinde bu ismin zikrine devam edenin kalbi nurla dolar dünyevi ve uhrevi hacetleri reva olur.hasımlarına karşı galip gelir. Gıybet edenlerin gıybetinden mahfuz olur. Her türlü hastalığa okunduğunda […]

ES-SABÛR (اَلصَّبُورُ)298 Hehyail: Çok sabırlı, bütün âsilere lâyık oldukları cezayı vermeye her an gücü yettiği halde onları cezalandırmada acele etmeyen; sabırsızlıkla henüz zamanı gelmeyen bir işi yapmaya tevessül etmeyen ve bütün sabırlıların sabrı onun yardım ve rahmetiyle var olan. Allah, bir işi, vakti gelmeden yapmak için acele etmez. Yapacağı işlere muayyen bir zaman koyar ve onları koyduğu kanunlara göre -zamanı gelince- icra eder. Önceden çizdiği zamandan, -bir tembelin yaptığı gibi- geciktirmez. Ve keza -bir acelecinin yaptığı gibi- zamanı gelmeden yapmağa kalkmaz. Bilakis her […]

ER-REŞÎD (اَلرَّشِيدُ) 514Sertyail: Yol gösteren, bütün işleri isabetli ve hedefine ulaştıran, irşad edici, hiç kimseye danışma ihtiyacı duymadan, bizzat, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan en güzel şekilde ayırıp kullarına da bunu gösteren; kâinatı bütün varlıklarıyla istikâmet üzere hikmetle, en kısa ve en kolay yola sevk eden, bütün işleri ezelî takdîrine göre yürütüp, bir nizam ve hikmet üzere âkıbetine ulaştıran; her şeyi yerli yerine koyan, en doğru şekilde nizama sokan. Reşîd isminde iki mâna vardır: a) Doğru ve selâmet yolu gösteren. Bu mânada Hâdî ismiyle […]

EL-BÂKİ (اَلْبَاقِي) 113 Tuğyail-Atyail : Kalıcı olan, hep kalan, varlığını sonu olmayan, varlığı sürekli olan, zât, sıfat ve isimleriyle dâimi olan; her türlü yokluk ve fânilikten münezzeh bulunan; kendisine ölüm arız olmayan. Bu ism-i şerîf “varlığın devamını” bildiren bir kelimedir. Varlığın devamı, önü ve sonu olmamakladır. Önü olmamak mülâhazasıyla Allah Teâlâ’ya Kadîm, sonu olmamak mülahazasıyla Bâkî denir. Bu mânalara yakın Ezelî ve Ebedî ism-i şerifleri de vardır. Allah Teâlâ’nın varlığı, devam bakımından zaman mefhumu içine girmez. Çünkü zaman denilen şey, kâinatın yaratılmış olduğu […]

EL-HÂDİ (اَلْهَادِيُّ)20 Şe’atail: Yol gösteren, lâyık gördüğü kullarını hidâyete erdiren, hidayeti yaratan, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan, muradına erdiren, her yarattığına neye ihtiyacı varsa, ne yapması gerekiyorsa onu öğreten, murada erdiren, her bir varlığı tam bir hikmetle yaratılış gayesine doğru ileten; dünyevî ve uhrevî her konuda bütün zarar ve menfaatleri gösterip doğru yola sevk eden. Hidâyet; Allah Teâlâ’nın lütuf ve keremiyle kullarına, sonu hayır ve saadet olacak isteklerin yollarını göstermesi veya o yola götürüp muradına erdirmesi demektir. Sadece hayır yolunu […]

EL-MÂNİ’ (اَلْمَانِعُ) 161Finyail: Engel olan, istediği şeylere engel olan, dilemediği şeyin gerçekleşmesine müsaade etmeyen, kötü şeylere engel olan, varlıkları hadlerini aşmaktan ve saltanatına ortaklıktan men eden; zararlı ve tehlikeli sebepleri izni dışında yaratıklarına zarar vermekten alıkoyan; dilediğinden dilediği şeyi esirgeyen, bir şeyin meydana gelmesine müsâade etmeyen. İyi ve kötü pek çok arzularımız vardır ki biri bitmeden biri ortaya çıkar. Yaşadığımız müddetçe bunlar ne biter, ne de tükenir. Biz de bu arzularımızı elde etmek için çalışır dururuz. Her arzumuz bir takım sebeplere, sebepler de […]